Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İttihad-ı İslam'ın Ana Çizgileri
"Hükûmet-i Osmaniye'nin çok güçlü bir hükûmet olabilmesi için yalnız Türkiye'de yaşayan Osmanlılar değil, kalben ve siyâseten hilafete bağlı milyonlarca dindaşlarımız dahi müstefit olacaktır. O halde dinine muhabbeti olan her Müslüman için hükûmetin kesb-i kuvvet eylemesine çalışmak bir vazife-i diniye ve mukaddese sırasına geçmelidir."
Sayfa 161 - İttihad-ı İslamKitabı okudu
Cemal Paşa: Cihan Harbi'nin Zaruriyeti
"Kendini savunarak ölmekle, savunmasız ölmek arasındaki farkı anlayamayacaklara sözümüz yok!"
Sayfa 153 - Cemal PaşaKitabı okudu
Reklam
Göktürk Yazıtları'nda Devletçilik Vurgusu
"Üstte mavi gök, altta yağız yer kılındıktan sonra, ikisi arasında insanoğlu kılınmış. İnsanoğlunun üzerine ecdadım Bumin Kağan, İstemi Kağan oturmuş. Oturarak Türk milletinin ilini, töresini tutu vermiş, düzene soku vermiş. Dört taraf hep düşman imiş. Ordu sevk ederek dört taraftaki milleti hep almış, hep tabi kılmış."
Sayfa 143 - Göktürk YazıtlarıKitabı okudu
Türklerde Teşkilatlanma: Devlet
"Türklerde devlet, biyografik hikayenin merkezinde yer alan ve kimliği şekillendiren bir üst teşkilatlanma biçimi olarak toplumsal varoluşunun zorunlu bir parçası kabul edilir."
Sayfa 142 - Gökberk YücelKitabı okudu
Son Kurşun: İttihad ve Terakki
"Osmanlı'nın İttihadçıların kollarında can verdiği doğruydu; fakat İmparatorluk son büyük zaferlerini de yine onların gayretleriyle kazanmıştı. İttihadçılar için mesele savaşta yenilip yenilmemek değil, zorlanan bir kadere teslim olmamaktı."
Sayfa 134 - Altay CengizerKitabı okudu
Merkez-i Umûmi'nin 1 Yıllık Raporu: 1911 Kongresi
"1911 kongresinde ilk olarak Trablusgarp meselesi görüşülmüştü. Savaşın başlamasıyla vatan savunmasının ön plana çıkarılması kararlaştırılmıştı. Cemiyet'e karşı her ne kadar muhalefet artmış olsa da savaşın başlaması, İttihadçılara halkın vatanseverlik duygularına seslenerek inisiyatif alma fırsatı vermişti. Savaşın yarattığı yüksek milli hissiyat, Merkez-i Umûmi'nin muhalefete karşı üstün duruma gelmesini sağlamıştı."
Sayfa 99 - Merkez-i UmûmiKitabı okudu
Reklam
Milli Kimliğin Oluşmasındaki Yegane Şart: Tarihini Bilmek
"Sağlam bir milli kimlik; tarihindeki tüm mücadeleleri, doğrusuyla yanlışıyla, iyi bilmeyi gerektirir."
Osmanlı Hürriyet Cemiyeti'ne Giriş: Yemin
"Cemiyet'in esrarını ve mensubininden bittesadüf öğrendiklerimden hiçbirinin ismini en şedit işkencelere düçar olsam da fâş etmeyeceğime, Devlet-i Osmaniyenin Kanun-i Esasi ahkamı dairesinde hakk-ı hakimiyeti ekber evlada intikal etmek üzere Âl-i Osman uhdesinde kalması ve umûm efrad-ı Osmaniyenin bilâ-tefrik-i cins ve mezhep nail-i saadet ve hürriyet olması için ilaniheyatü'l-ömr çalışacağıma, düçar-ı felaket olman efrad-ı cemiyete ve ailelerine muavenet eyleyeceğime, şayet ihanetim tebeyyün ederse ceza-yı idama razı olduğuma dair din, vicdan ve namusuma Cenab-ı Hakk'ın ism-i azametine."
Sayfa 36 - Osmanlı Hürriyet CemiyetiKitabı okudu
İttihatçılar, Osmanlı unsurlarının belki en güçsüz ve fakat en ayrılmazı olarak gördükleri Kürtleri hiçbir zaman dışlamak, yok etmek amacını gütmemisti. O gün ellerinde bulunan güneydeki Arap topraklarina sürebilir yahut düşüncelerini daha sert yollarla gerçekleştirmeyi deneyebilirlerdi. Ajanlar kullanarak, Osmanlılık şuurunu geliştirme çabaları yahut kitaplar yayınlayarak, Türklük dairesinde bir tutma çabaları özellikle o günün şartları içerisinde asla sertlik yanlısı olarak görülemez.
Sayfa 161Kitabı okudu
Gökalp, aşiretçiliği, Kürt kimliğinin yaşandığı sosyal doku olarak tanımlamıştı. Hastalık olarak tanımladığı bu teskilât yüzünden devletin, Kürt bireyine ulaşamadığını söyleyen Gökalp, bir hastalığın tedavisi için önce onu teşhis etmek gerektiğini belirtiyordu: Köylülerimiz çogunlukla Kürt kavmine mensup cahil ve asiret ahlakına sahiptirler, vatani ve millet hislerinden tamamen mahrumdur. Kürt köylüsü genel masraflara katılmanın yüceliğini bilmediği için vergi vermek istemez. Vatanı köy ya da aşiretten ibaret sandığı için askerlikten kaçar, hükûmet dairelerini istila, memleketi her cesit yoldan sapmalara sürüklemektedirler. Bu hastalik, uygun bir toplumsal tedavi tatbik olunmak şartıyla iyileştirilebilir."…Bu hastaligin tedavisi için yakın vadede bir dizi toplumsal çözüm de önermişti. Buna göre mahkeme üyeleri bölge insanından seçilmemeli, arazi sahipleri memuriyete alınmamalı, davalıların mahkemelere bizzat gelmesi zorunlu kılınmalı ve köylülerin hissiyat-i vataniye ve efkâr-ı milliyeye sahip olmalari için köy mekteplerinin kurulmalydi. Öte yandan göçebe ve yarı göçebe aşiretlerin yerleşik hayata geçirilmesi için, göç yollarının tespit edilip zamanla daraltılması gerekliydi.
Sayfa 156Kitabı okudu
161 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.