Hayat, ölene kadar hissedilen zevklerden, çekilen acılar çıkarıldığı zaman geriye kalandır. Hayat = zevk-acı. Sonuç pozitifse yaşamışsındır hayatı. Negatifse ölmüşsündür doğduğun gün. Tabii bir de sıfır ihtimali var. Bu durumda ise zamanın yetmemiştir hayatı anlamaya. Erken ayrılmışsındır partiden, göremeden sonunu...
Onu güldürmeye çalışan palyaçonun makyajının altındaki acıları fark edebildiğinden gülemeyen bir çocuğa benziyor...
Reklam
Sorarlarsa, "Ne iş yaptın bu dünyada?" diye, rahatça verebilirim yanıtını: "Yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyarın arasına doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından..."
Çok yürüdüğümü sanıp, dönüp arkaya baktığımda, başlama noktasından hiç de o kadar uzaklaşmadığımı görmek dünyanın en iğrenç duygularından biriydi.
İnsanın en büyük hatası kendini seyretmemesidir.
Neden insanlar bir türlü anlayamıyorlar hayattan hiçbir şey beklememeleri gerektiğini.
Reklam
"Vicdan, hocam, uyutmaz adamı, döndürür böyle, yatakta."
İnsanın görmediği şeyler yok olmaz olmaz ki! Hem düşmanı gözetlemedikten sonra gizlememenin ne anlamı vardı?
Ve herkes görünene aldanmaya hazırdı. Çünkü görünene aldanmak, hayatı dayanılır kılmanın ilk şartıydı...
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.