Âşık, hayata dair bir bilgeliğin eşiğine gelmiş kimsedir. Hayatın, bir alışveriş, haklar ve ödevler gibi algılandığı bildik akışı içinde bir sekteye muhatap olmuştur. Geçim derdi, kariyer planı, gelecek hayali gibi hayatı bir rutinin içine gömen mutabakat, yani hayatın bu olduğuna dair insanların arasında cari olan mutabakat, aşığın tecrübesinde bozulmuştur. O, hayat diye adlandırdığımız ve böylece akıp gitmesinde bir tuhaflık bulmadığımız şey hakkında kuşkuya kapılmıştır. Haklar ve görevler, meslekler ve roller üzerinden süregiden bu hayata değmeden, duymadan, duyumsamadan yaşadığımızı anlamaya başlamıştır. Bu nasıl olmuştur?
Brenkert, Marx'ın kapitalist sistemdeki sömürü ağının, iş bölümünün ve yabancılaşmanın aşılmasına yönelik geliştirdiği pozitif özgürlük anlayışını detaylandırmaya çabalar ve bu özgürlük
Hak hukuk, Gak guguk
Yasa neyin izinli, neyin yasak olduğunu söyler; neyin iyi, neyin kötü olduğunu değil. Yasa izinler verir ve yasaklar koyar; haklan ve ödevleri tanımlar. Kimi zaman, söz konusu haklar ve ödevler, korkunç olabilir.
Demokrasi diyoruz bizde
Başkalarının hak ve ödevlerine tek başlarına karar veren bütün bu insanlara “zorba” denir.
Bir gün başkasınında diploması iptal edilir durduk yerde
En güçlüden de güçlü biri her zaman vardır. Ve ikisinin karşılaştığı gün; haklar yer değiştirir, haklar daha güçlünün tarafına geçer. Bir süre sonra, daha daha güçlü biri çıkagelip bu hakları alır. Bir başka gün, daha daha daha güçlü biri ortaya çıkarak hakları ele geçirecektir.