yarim yerine 1 yildiz cunku kitabin bi yerinde “en kotu kitabin bile en iyi sayfasi vardir: son sayfasi!” diyodu. cok hakli soz kitabin son sayfasina gelince anladim. dayi herkesin bildigi ozlu sozleri yazmis gecmis bide ingilizlere sallamis. zaten sayfa basina 4 5 cumle var bos kitap okumayin abi
Yazar kitapta, Kâzım karakterini ve 3 oğlu olan; Emin, Ethem, Ekrem. Ve onların eşleri olan; Hülya, Nurten, Sevgi birde ölmüş anneleri olan mürüvvet karakterinin gözünden yaşadıklarını ve en önemlisi de hissettiklerini anlatıyor.
Her bir aile üyesinin hikayesi ayrı, her biri kendince haklı. Tam bir karaktere hak veriyorsun hikayesine üzülüyorsun ve diğerinin suçlu olduğunu düşünüyorsun ama o karakterin de söyleyecekleri var, onun da hissettikleri var. Ona da hak vermemek elde değil.
Karakterlerin iç çatışmaları harika bir şekilde işlenmiş
Çokça tavsiye edebilirim
215 syf.
·
Not rated
Adeta iç sesim gibi söylemek isteyipte söyleyemediklerimi haykırıyordu. Kafama zımk gibi çakılan cümleler, bunları bildiğimin ama unutuğumun farkındayım. Aşk kitabı gibi görünse de birçok öğüdü barındıran bir kitap. Cümleleri oluşturan kelimeler dans eder mi, öyle bir ahenkte dans ediyorlar ki okudukça okuyası geliyor insanın. Kitapları yaklaşık 1,5 yıldır Yusuf Kaplan hocanın 4 kalem tekniği ile okuyorum. Bu kitapta neredeyse tüm cümleleri işaretledim. Tam bir motivasyon ve terapi kitabı. İlerleyen süreçte tekrar tekrar okuyacağımı ve kitabın çok değerli yorumlar içerdiğini belirtmek isterim. Vay be tam olarak beni anlatıyor, ne kadar da haklı, gerçekten de öyle gibi defalarca aynı cümleleri kurduğumu söyleyebilirim.
Bir solukta okudum ve hâlâ etkisinden çıkamadım. Kitabın adı biraz ipucu veriyor aslında kitap hakkında ama ben yine başka şeyler okurum diye düşünmüştüm.
Herkesin kendi penceresinden haklı göründüğü bir hayat öyküsü aslında. Her karakterin dilinden ayrı ayrı yazılmış. Kimin haklı olduğuna karar vermek oldukça güç. Kitap tema olarak bazı şeyler gizli kalsa daha mı iyi oluru işlemiş. Her hayat kendi dinamiğini yaşar evet bazen istemeden bir seçimin ortasında buluruz kendimizi, hatta seçme şansı olmadan direkt başrolde. Mühim olan, olanın pişmanlığını yaşamak yerine elde olanlarla yola devam etmeye çalışmak diye düşünüyorum. E tabi bu da benim pencerem, sizce farklı olabilir.
Hulâsa şunu anlıyoruz ki birinin seçimi pek çok kişinin hayatını derinden etkiliyor, adımlarımıza ve seçimlerimize dikkat edelim olur mu? Kimse kimsenin hayatını tepetaklak etmek istemez diye düşünüyorum.
Okumak isteyene şimdiden keyifli okumalar diliyorum.
SPOİLER İÇERİR!!!
Anna Karenina...O büyük kitap.Kitaba başlayalı çok kısa bir zaman oldu.Ancak beni en çok etkileyen kitaplardan biriydi.Kitabın ilk sayfalarını okuduğumda bu kitabı tek oturmada bitirmek istiyorum diye içimden geçirmiştim.Tabi ki bu mümkün olmadı ancak kitabın sonuna geldiğimde ne kadar haklı olduğumu tekrar anladım.Kitabı okurken sanki pembe dizi izliyor gibiydim.Yeri geldi Anna oldum yeri geldi Vronsky.Az çok bütün karakterlerle empati yaptım.Kitabı okumadığım zaman bile Anna Karenina aklımdaydı.Kitabın başına oturduğum zaman hep zorla kalktım.Bunu yaşadığım nadir eserlerden biriydi.Kitap genel olarak toplumdaki kadın erkek olaylarına değiniyor.Kadın ve erkeğin aynı olay için aldığı farklı tepkiler...Kitaptan çok bahsetmek istemiyorum çünkü bu muhteşem eserden en ufak spoiler vermek istemiyorum ancak şu hikayeyle insanın karakterlerle nasıl özdeşleştiğini anlatmak istiyorum.
Söylenenlere göre Tolstoy bu kitabı yazarken hizmetlisine odaya girmemesini ,çağırmamasını söyler.Günlerce Tolstoy odadan çıkmaz,hizmetlinin kapının önüne bıraktığı yemeği yemez.Hizmetli,kızar diye korkusundan Tolstoy'un odasına gidemediğinden Tolstoy'un arkadaşlarına haber verir.Arkadaşları odaya geldiğinde Tolstoy yere kıvrılmış,titrer ve ağlar vaziyettedir.Arkadaşları ne oldu diye sorduğunda hıçkıra hıçkıra "ANNA KARENİNA ÖLDÜ" cevabını verir.
Kitap İngiliz asıllı bir zat tarafından yazılır. Günümüzdede konu olan Yahudi ve Arap çatışmasının temellerini ele almaktadır. Bu devam eden konu hakkında genel bir fikre sahip olmak ve önemli rol alan gerçek kişileri yüzeysel olarak tanımak isterseniz okunabilecek bir kitap. Bu konunun derinlemesine incelemesini yapmamış birisi olarak yazarın Arapları mağdur ve haklı bulduğunuda eklemekte fayda var.(Sadece kitabın başında Arapların toprak satma hatalarından bahseder.) Konuda yarğıma yapılabilmesi için başka şahısların eserlerinin incelenmesi gerekir. Ancak genel bilgi edinmek adına okunabilecek Roman niteliğide taşıyan emek verilmiş güzel bir eser.
