Uslanmadın, akıllanmadın. Normal insanlar gibi bir ömür süremedin gitti. İki gözünü tam açmaya değer görmedin hiç. Ne kazandın ki kaybettiğinde oturup üzülesin, ağlayasın. Hiç uslanmıyorsun ,hiç değişmiyorsun. Her şeye rağmen güz mevsiminde yanık ezgiler besteleyen kara bulutların geçimsiz kıldığı uzun, sessiz, sabahsız gecelerde yıkanarak selama duruyorsun sevdiklerinin karşısında. Görsen nasıl ayağa kaldırıyorlar seni gömüldüğün kabirden. Nasıl bir çırpıda geçiyorsun umutsuzluk çölünü. Hangi alemin kavlince sürüyorsun zaman atını, bilinmez... Hak etmedin hiçbirini. Karşılığı bu olmamalıydı. Kesinlikle haksızlık ediliyor; ama hak ediyorsun. Yine de uslanmıyorsun. Çarmıhını sırtına vurup yokuş çıkmaktan geri durmuyorsun bir an. Anlıyorsun; ama gönül bu, söz geçiremiyorsun, değil mi? Akıl başka kalp başka. Aklî kalp başka, kalbi akl başka işte.