İnci - John STEINBECK
Ah John Steinbeck!
Seni her okumuşumda bu kadar duygulanmak zorunda mıyım?..
İnci, öyle bir kitap ki, daha ilk satırları okurken etki altında kalacağımı hissettim. Ama o etkinin bu denli büyük olmasını beklemiyordum. Uzun zaman oluyor bir kitaba "9" puan vermeyeli. Notu kıt öğretmenlerdenim sanırım.
Kısa bir eser, John Steinbeck'in
Ruhumun Aynası..♡
İncelemeden çok bir iç döküştür!
Neye nerden başlayacağımı bilmediğime göre ortasından başlayarabilirim. Bu düşünmeler mahvetti sonuçta bizi. Herhangi bir konuya bile nereden başlayacağımızı hep düşündük daha doğrusu ben öyle yaptım. Şimdi şu çoğulculuktan çıkıp kendim olarak devam etmeliyim yazdıklarıma. Saçmalayabilirim önemli değil. Kimin ne
Dünyanın en güzel çiçekleri
Nihayet Bizim Köy'e kavuştum. Okumak için bundan daha güzel bir zaman olamazdı. Neden mi? Merak edenler buyursun...
Bazı kitap dostlarım bilir. Mesleğimin 28. yılında yeniden köy öğretmeni oldum. 20 yıl sonra tekrar köyde olmak ilk başlarda bana zor gelse de zamanla alıştım.
Köy öğretmeni olmak bence muhteşem bir şey. İstediğin an doğada
540 syf.
9/10 puan verdi
Casy bir gün İncil’den bir şey okumuştu…
Şöyleydi: ‘İki, birden iyidir. Çünkü emeklerinin mükafatlarını iyi görürler çünkü birisi düşerse öteki onu kaldırır. Yazık o kimselere ki yapayalnızdırlar ve düştükleri zaman yardımlarına gelecek kimseler yoktur.’
Bu satırlar aslında kitabın özeti gibi, Bankaların, topraklarına el koyduğu çiftçi ailelerden sadece biriydi Joad Ailesi ve bu Aile’yi bir arada tutmaya çalışan karakter Ana’dır. Ataerkil toplumlarda her zaman erkeklerin sözleri geçerli olsa bile söz konusu Aile ise Anne’lerin karşısında hiçbir şey hiç kimse duramaz.
Toprakların’dan sürülen Joad Ailesi yollara düşer.. Yağmurdan kaçarken dolu’ya tutulur..Yüzyıllardır süregelen bir sorun hala bence devam etmektedir.
Halk’ın nasıl sefalet içinde yaşadığını zengin toprakların nasıl boş durduğunu ya da tek bir adamın elinde 250 bin dönüm toprak bulunduğunu, beri yandan yüzbinlerce Aslan gibi çiftçinin açlıktan süründüğü devir maalesef günümüzde de devam ediyor.
Tüm bunlara ışık tutan tek kelime ile muhteşem bir eser Gazap Üzümleri” Beyaz Diş kitabını okuduğumda betimlemelerinden ve tasvirlerinden çok etkilenmiştim.. Beyaz diş bitmeden elime aldığım gazap üzümlerini maalesef bitirmeden bırakamadım. Sonu meçhul olduğu için tadı damağımda kaldı :) Sizde okuyun kesinlikle tavsiye ediyorum Keyifli okumalar
Aşk-ı Memnu'nun romanını da okudum, dizisini de izledim. İnsanlar orada bölünmüş aile yapısını, amcasını aldatan bir yeğeni, eşini aldatan bir kadını görüyor. Hatta daha da ileri giderek Behlül'ü Bihter'in baştan çıkardığını söylüyorlar. Halbuki hikaye, toplumun kadına bakış açısını muhteşem bir ustalıkla gözler önüne seriyor. Gelin bir de
414 syf.
10/10 puan verdi
--- Yalnızım, evet, herkes yalnızdır, yalnızız.---
TÜRK EDEBİYATI İÇERİSİNDE EN BEĞENDİĞİM İLK 10 ESER İÇİNDESİN
Neden mi? Başlayalım o halde.
Peyami Safa'yı herkes sevmez. Bunu hala anlayabilmiş değilim. O kadar dergi alıyorum yahu dedim ben neden hiç kapakta bir 'Peyami Safa' göremedim bugüne kadar? Nedir bu ön yargı?
Hep aynı yüzler dönüp dolaşıp karşımıza çıkarken neden bu muhteşem yazar,
