“Ama biz şu karşıdaki surlar gibiyiz. Hırpalanmış, dövülmüş, pek bakılacak hali kalmamış, fakat hala ayakta. Öyle değil mi peder?
Aynen öyle dedi, dedi Babi”
Tersinden yaşıyoruz...
Cenneti bile köşkle, huriyle ölçer olmuşuz.
Cinsiyeti olmayan bir ruhumuz olmasına rağmen, "huri" kavramının anlamında "muhteşem güzellikler" ve muhteşem bir güzelliğe dönüşmüş nefis anlamını da içermekte olmasına rağmen, huriyi "kızlar" algısı adı altında, gördüğümüzü sandığımız ama aslında "olduğu gibi dahi görmediğimiz" sanal bir dünyaya ilişkin kıstas ve kavramlar içinde madde anlayışının bambaşka bir hal alacağı bir aleme naklolacağımız halde HALA şu anki madde anlayışına indirgediğimiz bir cennet anlayışında hapsedilmişiz...