"Birine aşık olduğumu anlamam... Aşık olmak anlaşılır bir durum değildir. Kimse kendi kendine durup da ben aşık oldum demez. Kimse aşık olduğunu fark edemez. Aşk gizli bir duygudur, insanı birden bire ele geçirir saati, tarihi, mekanı umursamadan. Aşk birden bire gelir, parmak uçlarından, saç tellerine kadar bütün bedenine yerleşir. Bakışların değişir, sesin değişir, dokunuşların değişir. Hayatın değişir. Aşık insanın su içişi bile diğerlerinden farklıdır. Bardağı daha sıkı tutar artık, hayata bağlanması için, hayata sıkı sıkı tutunması için farklı bir sebebi vardır. Çünkü artık kalbi doludur, su bardağının ellerinin arasından kayıp yere düşmesine, kırılıp paramparça olmasına izin veremez. Artık yemeğini yarıda bırakamaz, evden ayakkabılarının bağcıklarını bağlamadan çıkamaz. Artık her şeyi tam yapmak zorunda hisseder kendini. Bunları hisseder, çünkü onu motive eden bir duygu vardır. Onu sıcak tutan, üşümesine izin vermeyen bir duygu. Aşık olduğu insan onu, elini dahi tutmadan ısıtıyordur. İçini ısıtıyordur... Buna rağmen aşık olduğunu anlayamaz. Bir insanın aşık olduğunu anlaması için tek yol, birinin onu kolundan tutup, "Sen aşık olmuşsun." demesidir. Ancak o an anlar. Durur böyle, birkaç saniye boş boş bakar. Ben harbiden aşık olmuşum der... Aşık olmak anlaşılmaz, aşık olmak fark edilir."
"Her şey iyiye gidecek, diye düşünürdüm hep hayatım boyunca ama hiçbir zaman hiçbir şey iyiye gitmez. Biz sadece kötüye alışırız, daha kötüsünü yaşarız ve ona da alışırız. Yaşadığımız ve iyi olduğunu sandığımız her şey, bizim kötüye alışıyor olduğumuzun özetidir."
Ya geceyi, karanlığı ya da ayı, yani aydınlığı izleyeceklerdir. Gece ikiye ayrılır. Biri gecedir, evet. Ama diğeri aydır. Biri karanlıktır, biri aydınlık. Bu yüzden madem aşık olmuşum, ben geceyi ikimize paylaştırmayı isterdim. Karanlığı sevmeyen birine aşık olabileceğimi sanmıyorum. Karanlık, aydınlıktan çok daha güzel. Sırf o karanlığı sevsin diye aydınlığı almaya razı olurdum. Duvarına bir ay resmi çizerim, sonra aklıma gelen ilk şarkı sözünü yazardım, 'Ay benim... Gece senin...' Sonra ışıkları kapatır çıkardım."
"Ben aşkın gündüzleri gece, geceleri gündüz yapabilecek kadar güçlü olduğuna inanıyorum. Eğer ben aşık olduğum adama aşkımı ispatlayacaksam gecelerini gündüz, gündüzlerini gece yapabilmeliyim. O yüzden duvarına 'Sıkılırsan güneşten, gece oluruz erkenden.' yazmak isterdim."
"Bazı şeyler vardır;kelimelerle anlatılır,bazı şeyler bakışlarla,bazı şeyler seslerle,bazı şeyler sadece yazarak,bazı şeyler de konuşarak.Bazı şeyler için yazmak,konuşmak,bakmak yetmez.Bağırmak gerekir ve bağırmak için,her zaman konuşuyor olmak gerekmez.Bir insan sessizce de bağırabilir.Siz içinizden bağırmak nedir,bilir misiniz?Ben çok iyi bilirim..."