Home
Search
Explore
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.37
Krizantem Kokuyordu Kalemim
Merhabalar Bugün Mehmet Selim Akay'ın "Krizantem Kokuyordu Kalemim" adlı ilk kitabıyla geldim. Kitaba geçmeden önce genç şairimiz hakkında bilgi vermek isterim. Akay, İstanbul'da doğmuş, aslen Mardinli ve eğitimine devam eden bir şair. Daha ilkokul yıllarında öykü yazmaya başlamış.Tiyatro oyunlarında rol almış ve aynı zamanda
Bu Ümmetin Yetimleri
Bu kitap Enfal ve Halepçe katliyamlarından sonra yazılmış bir acıma ve kmse sizliğin ızdırabıdır. Bir Arap yazar Erbil de ki Selahaddin üniversitesinde Kürtleri ele alıyor,
Neden bu coğrafyadaki müslümanlar Kürt’lere sahip çıkmadı.
Herkese merhaba Bugün sizlere aşırı beğendiğim bir öykü kitabı ile geldim Açıkçası bir öykü kitabı dan ziyade, sanki gerçek hayatta yaşanmış olaylara, ruhlara hitaben yazmış yazarımız.Yazarımızın edebi dili, kalemi, betimleme ve teşbihleri o kadar yerinde ve o kadar güzeldi ki okumaya doyamadımEserdeki öyküler birbirinden farklı ama tek bir ana fikri var: Şeriat, İslam adına insanları kullanmak ve dini suistimal etmeye çalışan din adamları Daha önceden okuduğum sizlerinde aşina olduğu #fedailerinkalesialamut a o kadar benzettim ki.. #canlıbomba isimli öyküsünde özellikle benzetmelerim olmuştu; Irak' da mola olan bir adamın rüyasında Hz. Muhammed ile görüştüğünü dile getirip, kendi tarikatinda ki üyelerini, İslam mücahidi kılarak birer canlı bombaya dönüştürüyor ve soykırımın, vahşetin ortaya çıktığı döneme denk geliyor
Acem Nikahı. Wansa
Canlı Bomba. Enfal
Halepçe. Sarı Toz
İsimli öyküler ile, dönemin köklü tarihini, savaşlarını, mezheplerin, dinlerin, dillerin nasıl varolduğunu, savaşlardan sonra yerel halkın nasıl edildiğini, adına mut'a dedikleri nikah ile kadınları nasıl kullandıklarını, #halepçekatliamı ndan sonra, önce neler yaşandığını gözyaşları içerisinde okuyorsunuzSizi temin ederim ki bu öykülerin birer romana çevrilmesini o kadar çok arzuladım ki.. Her bir hikayeye kalbinizi bırakacağınız #wansa öykü kitabını sizlere kesinlikle tavsiye ederim
Herkese merhaba bu gün öykü kitabi ile geldim
Ama çok farklı bir öykü kitabı üstünde yazdığı gibi Irak öyküleri.
Okurken üzüldüğüm kadın olmanın ne kadar zor olduğunu bir daha öğrendim hele Irak'ta ve savaştan sonraysa...
Kitabımızda 6 tane öykü yer alıyor
Hepsi birbirinden güzel hepsi bir şeyler öğreten bir şeylerin farkına varmamızı sağlıyor
Kitaba ismini veren Wansa öyküden bir ilk defa duyduğum söyler oldu
Son öykü Halepce ise zaten bildiğim bir seydi okumak başka bir duygu
Bir mart sabahında bir elma kokusuyla ölen onlarca insan...
Ben kolay kolay kitap önermem tavsiye etmem ama farklı bir konu okumak isteyenler tavsiye ederim mutlaka okuyun
Siyah Güzeldir
Siyahi müslümanların tarihini kısa ve kalıcı hikayelerle öğrenmek isteyenler için güzel bir kitap. Yazar sağdan soldan alakasız konuları derleyerek etkileyici bir eser ortaya çıkarmış. Malcom X ve Martin Luther King farkını, kim olduklarını, neyi hedeflediklerini sonunda anlamamı sağladı. Halepçe ve srebrenitsa katliamları da kısa ve öz şekilde anlatılmış. Okudukça aaa ben bunu da merak ediyordum dedirten cinsten bir eser. Her ne kadar Ahmet Kaya bölümünde açıp dinlemeyi teşvik etse de o modda değilim kusura bakmasın. Tarz olarak Sunay AKIN modeli ile benzerlik gösterdiğini düşünsem de daha başarılı buldum bu kitabı. Pişman değilim diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum.
Kitabın adı:Ateş-i Aşk
Yaşamak görevdir bu yangın yerinde yaşamak,insan kalarak ...
Yakın tarihimizin yüzkarası diyorum.yine günlerden Cuma yine bir Cami (namaz) çıkışı sözde müslümanların başlattığı bir tek taraflı yok etme çabası...
Kitabımız ülkemizin Alevi-sünni çatışmasına itildiği günümüzde Alevilerin düşün dünyası ve ruh halini içeriden
Sadece tanrılar ve ölüler kusursuzdur.
Lisanım yaralı... Lehçem yok.
KAMBER ATEŞ NASILSIN ?
~
Euzubillahiminneşeytanirracim
Bismillahirrahmanirrahim
416 syf.
10/10 puan verdi
İnanılmaz güzel bir kitap. H.z Muhammed’in soyundan gelen, seyidi olan İranlı bir ailenin başından geçen mültecilik sürecini 9 yaşında bir çocuğun gözünden okuyoruz. Binbir gece masallarıyla alıntılar yapılarak anlatıyor çocuğumuz. Kitapta tarikatları, dincileri epeyce Üzecek şeyler mevcut. H.z Muhammed’in soyundan gelenlerin din değiştirmesi kesinlikle yasaktır, değiştirirse ölüme mahkum edilir. İran kuralıdır bu. Ve annemiz misyonerlerden tarafından din değiştirir, gerisi ülkeden kaçmak olur. Ülkeden kaçarken İtalya da Kürt bir gençle karşılaşırlar. Kürt gencimizin kolu ve bacakları kimyasal silahtan yanmıştır. Saddam Hüseyin, kimyasal silahlarla o dönem Halepçe katliyamını yapmaktadır. Duygu dolu, yer yer göz yaşlarınıza hakim olamayacağınız bir kitap. Uçurtma Avcısı’nı okumuş olanlar hemen yarın alsın bu kitabı:-))
Yeniden Yola Düşmek - Musab Aydın
“Karanlık günler yaşıyoruz. Kesif bir sis çökmüş üzerimize. Kimse önünü göremiyor. Eskilerin deyimi ile 'göz gözü görmüyor'. Ümmet bilincini her platformda dillendirmek, artık en önemli görevimiz.”
Son zamanlarda okuduğum, beni harekete geçiren en güzel kitaplardan biri “Yeniden Yola Düşmek”
Günümüz olaylarına, acılarına, bölünmüşlüklerine, ümmet ve kardeş olma bilincine ince ayrıntıları ile değiniliyor.
Halepçe katliamını gözler önüne serip, nesiller arasında fikrî bir yolculuğa çıkaran bu kitap bize “ne yapabilirim” in cevabını veriyor.
Özellikle dili itibariyle, deneme, sohbet ve şiirselliğin bir arada verilmesi okuyucuya nefes alabilecek ortamlar oluşturuyor.
Acı tam da gelip boğazımızı düğümlerken yazarımızın o hoş şiirleri ile tebessüm ediyorsunuz.
Yer yer “Sevgili Dostum” diye bizlere seslenen yazar, asrın bu köhne düzenine bir başkaldırı niteliğinde cevaplar veriyor, içimizi titretiyor.
Sözü uzatmadan herkese sesleniyorum, zaman “Yeniden Yola Düşmek” zamanı, gelin ümmet olma bilincine hep birlikte sarılalım
“Yola düşmeden başlar ayrılık acısı.”
“Bilemiyorum, zaman mı kalbimizi, yoksa kalbimiz mi zamanı daraltıyor?”
“Bayram geliyor anne. Arakan’a, Filistin’e, Suriye’ye, Libya’ya gelmeyen bayram bize geliyor. Niye bayramların tadı yok be anne?”
“Oysa her gece, her bayram bombalar yağıyor yüreğimizin şehirlerine. Sokaklar kan revan içinde. Çocukların ve bebeklerin küçücük bedenleri, biz riyâkar müslümanların enkazında kalmış.”
