Türk Edebiyatının En İyi 100 Romanı
Dün akşam Nahid Sırrı Örik'in Sultan Hamid Düşerken isimli kitabını okumaya başladım. Bu vesileyle size bir listeden bahsetmek istiyorum. Mutlaka bilenler vardır fakat bilmeyenler için de faydalı olabilir. 2017 yılında akademisyenler, yazarlar ve edebiyatçılardan oluşan bir ekiple Türk edebiyatının en iyi 100 romanı belirlenmiş. Biliyorum bu
“…namus kadının yüzünü açıp açmamasında değildir. Din de peçe demek değildir. Öyle kapalı kadınlar vardır ki kapı arasından her türlü rezaleti yaparlar.”
Sayfa 54
Çünkü iki kalpli bir tek vücut mu, yoksa iki vücutlu bir tek kalp mi olduğumuzu bilmiyorum.
Hayat ne yavan, ne çekilmez bir ağırlık; sonra ne kadar, ne kadar uzun!
İstanbul’un bir tarafı kangren olmuş bir milletin kalbi gibi cerahat saçarak akıyor..
Sayfa 31Kitabı okuyor
Kimse hepimizin ne kadar çocuk ve gülünç olduğumuzun farkında değil.
Sayfa 31Kitabı okuyor
Tuhaf çocuk, senin ruhun ziyalar, gölgeler, kitaplar ve manzaralardan başka bir şey bilmez, değil mi? Ne derin ve esrarlı gözlerin var.
Dünyanın bütün insanlığı birdenbire alnımıza kötü, karanlık bir damga yapıştırmıştı.
Sayfa 30Kitabı okuyor
Hayat bana en korkak adamların iddia ile cesaretten bahsedenler olduğunu öğretti.
Sayfa 24Kitabı okuyor
İnsan en çok sevdiklerine ancak en iyi yapabileceği şeyi verebiliyor.
Sayfa 15Kitabı okuyor
"Kârban-ı aşk, ıssız bir beyâbandan geçer. "
Zavallı küçük kız bilmiyordu ki aynı güçle birbirine olan büyük aşkların hepsi masallardadır.
İnsanları en korkak, en mazbut itiyat esaretlerine, ocaklara, köşelere bağlayan kadın gözleri bazan ta cehenneme götürüyor.
Ben, ben bütün hayatta kanlara, ıstıraplara, başkalarının aşkına bakmaktan başka ne işe yarar bir adamım? Kendi aşkımı, kendi yaramı sade kendi gözlerim gördü.
Hayat masalıma bakıyorum da hikâyeden ziyade bir operaya benziyor. Mütemadiyen ayakta ve dekor içinde, mütemadiyen el ve kol sallayarak konuşuyor, bağrışıyor, mütemadiyen öteye beriye düşüp ölüyoruz.