...Bana inanıyorlardı. Birbirimize karşılıklı inanıyor ve güveniyorduk. Başlarını eğerler, boyunlarını bükerler, sağ ellerini göğülerine basarak bana:
-Anamızsın!... derlerdi.
-Anamızsın!...
Başka hangi iltifat, hangi yüksek vaat beni bu tek kelimede gizlenen mana hazinesi kadar mutlu edebilirdi?...