192 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Tarih Şuuru
İhsan hocanın ilk okuduğum eseri olan
Tarih Şuuru
Tarih Şuuru
kitabı, bizlere Tarih'in önemi nedir? sorusunun cevabının yanı sıra İslâmiyet'in geçmişten günümüze kadar yaşanan olayları hakkında önemli başlıklar altında bilgi veriyor. Çokça Kur'an-ı Kerim ayetleriyle, Allah tarafından gönderilen bütün peygamberlerin tek bir amaç üzerinde toplandığı, Allah'ın birliği ve sadece ona kulluk edilmesi gerektiği yönde bizleri aydınlatıyor. Son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v)'in yapmış olduğu savaşları, Mekke'de kurmuş olduğu devletin ve İslamiyet'in bir çığ gibi büyüdüğü dönemlere değinilmiş. Peygamber Efendimiz'in vefatından sonrada dört halife dönemini kısa ve öz bir biçimde bizlere anlatan yazarımız, Allah'ın koymuş olduğu kanunlara göre hareket eden halifelerin hayatlarını çok güzel bir şekilde kaleme almış. Kısacası İslâmiyetteki tarihi olayları anlatan bu kitap, bizleri hem bilinçlendirecek hem de günümüzdeki İslâm dışı yönetilen her devletin nasıl çöküşe uğradığını anlatacaktır. Allah'ın kanunu dışına çıkmış olan kavimlerin nasıl helak olduğu Ayet-i kerimelerle daha anlaşılır bir şekilde bizlere ibret olacaktır. Tavsiye ederim çokça tarih kokar cinsten bu eseri sizlerle başbaşa bırakarak, dinimiz hakkında kısa ve öz bir biçimde anlatılan bu kitapla İslamiyet hakkında bilgilerinizi tazeleyeceksiniz. Keyifle okuyun:)
Tarih Şuuru
Tarih Şuuruİhsan Süreyya Sırma · Beyan Yayıncılık · 2022291 okunma
256 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
“ ‘Güç ve şiddet ölmez’ derdi annem, ‘kurbanların kanı zalimin ölmesine müsaade etmez. Aralık bırakılan ve katili boğana kadar gittikçe daralan bir kapıdır o.’ “ . Yer Suriye. Üç kuşak ve tek hikaye: Değişim. . ‘Sözcüklerin silahları durduramayacağını biliyorum ama sessiz kalmak da utanç verici’ diyen bir yazar Halid Halife. Ve utancı öyle iyi yazmış ki, kendi utancı kalmayana dek.. Dinin kullanılmasını, bir toplumunun giderek acılara gömülmesini onlarca karakter üzerinden anlatıyor.. Kitabı bir nefeste okumuş gibiyim. Fazlasıyla dağınık olmasına rağmen (dağınıklık dediğim ise zaman atlamalarının aniden olması ve değişkenlik göstermesinden) Kendisinden kısaca bahsedilen karakterlerde bile nokta atışları yapılmış.. 50 yıllık bir sürecin panoraması ‘Bu şehrin mutfaklarında bıçak yok’. Canımı yaktı pek çok sayfa, Sevsen’e sevme derken kardeşi Reşit’e gitme Irak’a dedim.. Ve son sayfayı çevirdiğimde daha aydınlık günler diledim, kitaptaki her bir yüz için, bir ülke için, yitmekte olan her ülke için.. . Şunu unutmamak gerek: Suriye bir zamanlar şu an olduğu gibi değildi. Başkan Babaları oldu, partiye tapanları, büyük sözler eden şeyhleri sonra da silahları.. Şimdi ise Halep eski Halep’i hatırlamıyor... . Hümeyra Rızvanoğlu Süzen’in çok sevdiğim çevirisi, Burak Tuna’nın ‘tam da kitaba uygun’ dediğim kapak tasarımıyla
Bu Şehrin Mutfaklarında Bıçak Yok
Bu Şehrin Mutfaklarında Bıçak YokHalid Halife · Delidolu · 2020153 okunma
Reklam
"İslam'ın ilk zamanlarında Halife Ömer, kendisini fetihlerde toplanan tüm altını harcamakla suçlayanlara şunu sormuştu: "Bu altın bize Yüce Allah'ın bir lütfu değil mi? Eğer siz Allah'ın elinden bundan fazlasının gelmeyeceği kanısındaysanız, hiçbir şey harcamayın. Ben ise Rabbimin sonsuz cömertliğine iman etmişim, Müslümanların iyiliği için harcayabileceğim tek meteliği bile hazinemde tutmam."
Artık Sultan Osman ümidini kesmişti. Yeniçeri ihtiyarları kendisini halife olarak kabul etmiyorlar, deli , saltanat namına ayıp bir vücudu layık görüyorlardı.
Bu kabirde canımdan bir parça var diye mi bu kadar güzel? Yoksa toprak sevdiklerimizi aldığı için mi bu kadar güzel kokar?
Halid Bin Velid: düşmanlarına sizin hayatı kadınları ve şarabı sevdiğiniz kadar ölümü seven bir orduyla geldim size...
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.