...İnsanlar gibi ulusların da çoğu yalnız gençliklerinde yumuşak başlıdırlar; yaşlandıkça yola gelmez olurlar. Bir kez töreler yerleşip kör inançlar kökleşti mi, artık onları düzeltmeye kalkışmak hem tehlikeli hem boşunadır. Halk, ortadan kaldırmak için bile olsa, dertlerine kimsenin dokunmasını istemez, tıpkı hekimi görünce titremeye başlayan akılsız ve ödlek hastalar gibi. Bazı hastalıklar nasıl insanların kafasını altüst eder, geçmişi unutturursa onlara, devletlerin yaşamında da öyle zorlu dönemler olur ki, devrimler halkın üzerinde bazı bunalımların bireyler üzerinde yaptığını yapar: Geçmişe karşı duyulan nefret unutulur, iç savaşlarla yanıp yıkılan devlet, kendi külleri arasından yeniden doğar, ölümün pençesinden kurtulup yeniden taze güçlere kavuşur...
Platon
"Devletin gerçek vazifesi, sosyal kuvvetleri uzlaştırarak politikayı cemiyetin ilerleyişine çevirmektir. Devrimler, birtakım basit sebeplerle meydana gelmiş gibi görünürse de, bunlar birikmiş birçok kötülüklerin sonucudur. En sonunda demokrasi gelir. Demokrasinin esas prensibi, halkın egemenliğidir. Ama milletin kendini yönetecekleri iyi seçebilmesi için, yetişkin ve iyi eğitim görmüş olması şarttır. Eğer bu sağlanamazsa, demokrasi, otokrasiye geçebilir. Halk övülmeyi sever. Onun için, güzel sözlü demagoglar, kötü de olsalar, başa geçebilirler. Oy toplamasını bilen herkesin, devleti idare edebileceği zannedilir. (...) Demokrasi, halk eğitimi meselesidir. Halkın eğitimi zayıf olursa, demokrasi oligarşi'ye geçer. Gene halkın eğitimi zayıf olursa, oligarşi demagog yaratır ve demagog, diktatör olur..." Kaynak: eksisozluk.com/entry/10897790
Reklam
Halifeliğin kaldırılması hakkındaki teklifin gerekçesinde şöyle deniyordu: Türkiye Cumhuriyeti'nin içinde 'Halifelik Makamı'nın varlığı sebebiyle Türkiye, iç ve dış politikasını iki başlı olmaktan kurtaramadı. Bağımsızlığında ve ulusal yaşantısında ortaklık kabul etmeyen Türkiye, görünüşte ya da dolaylı ikiliğe dayanamaz. Yüzyıllardan beri
Tan Gazetesi ve O Dönemin Olayları
(Zekeriya Sertel, Atatürk'ün cenaze törenini hanımı Sabiha Sertel'le birlikte Yeni Cami minarelerinden birinin birinci şerefesinden izler. Sertel'in Atatürk hakkındaki düşünceleri şunlardır) Bu güzel, fakat hazin manzarayı seyrederken Atatürk'ün son 15 yıllık hayatı bir sinema filmi gibi gözlerimin önünden geçti. O vakit, vicdanımla bir
Sayfa 217Kitabı okudu
İçimde bir devlet, bir politika, partiler ve devrimler yaratmalıyım .. . Bunların hepsi olmalıyım; bu ben-halk' ın gerçek panteizmi içinde Tanrı olmalı, bedenlerinin, ruhlarının, çiğnedikleri toprağın ve işledikleri fiillerin özü ve eylemi olmalıyım. Her şey olmalı, onlar ve onlar-olmayanlar olmalıyım. Zavallı ben, işte, yine gerçekleştiremeyeceğim bir düş! -Bernardo Soares, Huzursuzluğun Kitabı
88 syf.
10/10 puan verdi
Chopin'in müziğinin kaynaklarından yararlanışı, onun vatanseverliğini açıkça haykırışına ve ulusal özgürlük çağrısına bağlıdır. Pek çok yapıtında var olan keder duygusu bile salt kişisel bir keder değil, bir ulusun çektiği acının bilincidir. Chopin ile müzik, ilk defa, özgürlüğü uğrunda savaş veren, ezilen bir ulusun anlatımı haline gelir.
Chopin Üzerine Notlar
Chopin Üzerine NotlarAndré Gide · Can Yayınları · 201199 okunma
Reklam
327 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.