Kitap ;öncelikle Atatürkü "fikrini" anlama üzerine yazılmış ve gençliği hitabe ile başlayan bir eser.
Kitapta bildiğimiz konulardan;
eğitim,inkılap,tarım,halkçılık,ordu,eşitlik,ekonomi ve daha birçok konu hakkından Atatürk'ün sözleri ile size hatırlatma yapıyor.
Hatırlatma yaptığı konuları ise" üstünkörü "ele alıyor ayrıntı beklemeyiniz.
Kitap;üslup olarak sade ve anlaşılır bir günde rahatlıkla okuyabiliceğiniz bir eser.
Kitapta; yazar her topluluğu bilinçli olarak eleştirmiş.
Dikkat;kitap gençlere ithaf edilmiş ama Atatürkün kesinlikle olmadığı sözleri veya yorumlamaları dahi koymaması gerekirdi , çünkü hala tartışmakta devam edilen konularda kitapta yer arıyor bu yüzden kitabı bu göz önünde bulundurarak okuyunuz.
Ne yazık ki;
kitabı her okuduğumda boğazımda yumruk oluştu çünkü ;Atatürkün hala fikrini anlamış değiliz,onu fikir olarak tanımıyoruz, uyarılarına uymuyoruz ve bahsettiği her söz sadece yazıda kalıyor,umarım Atatürkün hayal ettiği Türkiye Cumhuriyetinin olması dileğiyle.
Görüşmek üzere :))
Tarih boyunca istiklal ve hürriyet içinde yaşamış şerefi, vatani, milli bütünlüğü ve egemenliği için savaşmış büyük Türk milletini; ilim, irfan, ahlak ve nizam şuuru içinde; feragat, fedakarlık ve ilim zihniyeti ile dinamik milliyetçilik ve ülke cülük anlayışına dayanarak muasır medeniyet seviyesine ulaştırmak, içtimai adaleti, güvenliği teminat altına almak, imkan ve fırsat eşitliğini temin etmek, tekmil kamu faaliyetlerine en ilmi ve akli metotlarla teçhiz etmek, sefalet ve cehaleti yenmek, kişinin ve toplumun refah ve huzurunu sağlamak, bunun için de; Milliyetçilik, Ülkücülük, İlimcilik, Ahlakçılık, Gelişmecilik, Hürriyetçilik, Teknikçilik ve Endüstricilik, Köycülük, Toplumculuk ve Halkçılık prensiplerinden hareket ederek ve vatandaşlarımıza benimseterek, millî birlik ve beraberlik anlayışı içinde Türk Devleti’nin devamlılığına hizmet etmektir.
Osmanlı aydınlarını 1920'lerin Cumhuriyetçiliğine yakınlaştıran düşünce akımı, o dönemde belli bazı aydınların şahsiyetlerinde ifadesini bulan (teorik anlamda çok çok ileri fakat toplumun ihtiyacına yanıt vermekten uzak olan) materyalizm, halkçılık ve sosyalizm fikri değil, toplumda daha çok kabul gören Osmanlıcılık-İslamcılık-Türkçülük düşüncesiydi.
Kemalizm, bünyesinde barındırdığı pratiklik ve halkçılık ile diğer tüm felsefelerden ayrılır. Bu felsefe çok pratiktir zira yalnızca teori değil; derhal uygulamaya konmuş prensiplerden oluşur. Çok halkçıdır çünkü zanaatkâr, köylü ve emekçiden müteşekkil halkı eğitmeyi, yükseltmeyi ve uygarlaştırmayı amaçlar.