Hamiyet kılınç
@hamiskilinc
Ne mutlu MÜSLÜMANIM diyene
Selahaddin Eyyubi
73 reader point
Joined on October 2020
Okuma Hedefleri
Her bir ülkenin diğerinin ayağını kaydırmaya çalıştığı, kardeşlik söylemlerinin dilde kaldığı, mazlum ve masumların haklarının gözetilmediği bir Müslüman coğrafya, şu anda Kudüs emanetini yüklenmeye de hazır değil. Kudüs bugün Müslümanların kontrolüne geçse, şehirde kimin sözünün geçeceği üzerinden İslâm ülkeleri arasında bir iç savaşın patlak vereceğinden emin olabilirsiniz.
Sayfa 153 - AşinaKitabı okudu
Madem ki düşman en çok cihattan korkuyor, o zaman bizde en çok cihada sarılacağız.
Sayfa 31Kitabı okudu
Abdülhamid
İnsanoğlu, tek kılını kaybedeceği yerde vatanını ve padişahın feda etmekten çekinmiyor. Ah şu nefs, her doğruyu yalancı çıkarmaya bakan nefs!.. Nefsimize ait küçücük bir fincanın çatlamasındansa, millet kubbesinin kocaman avizesi tuz buz olmuş, bize vız geliyor!
Sayfa 48 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Reader Follow Recommendations
Abdülhamid
Ben, milletin bütün yükünü omuzlarında taşıyan, onun en altındaki ferdim! Devletse müslümanların devleti...
Sayfa 12 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Sırpların sistematik bir şekilde işkence ederek öldürdüğü Bosnalı müslümanların gömüldüğü toplu mezarlara ulaşma işlemleri bugün hâlâ devam etmektedir.
Tecavüze uğrayan Bosnalı kadınların, öldürülen ailelerini zorla gömmek zorunda kalan evlatların acılarının izleri ülkede günümüzde de hissedilmektedir.
Sayfa 35 - OlympıaKitabı okudu
Çukurlara doldurdukları cesetlerin üzerinde dolaşarak hâlâ canlı kalan olup olmadığını kontrol ediyorlar, bazen cesetlere bile defalarca hınçla ateş ediyorlardı.
Böylece Bosna savaşının belki de en hunhar katliamları, bu insanların güvenliklerini sağlamakla yükümlü BM yetkililerinin gözleri önünde ve onların desteği ve onayı ile gerçekleştiriliyordu.
Sayfa 31 - OlympıaKitabı okudu
Sırplar öldürülmeyi bekleyen insanlara namluların gölgesinde önce çukur kazdırıyorlar, sonra kazdırdıkları çukura topluca öldürdükleri insanları bazen de diri diri bu insanları doldurarak görmüyorlardı.
Sayfa 31 - OlympıaKitabı okudu
Çağrımda Müslümanlara yeniden uyanış ve dirilişin öncüleri olma ve İslam’da şuurlanmayı işlemeye çalıştım.
Sayfa 17 - OlympıaKitabı okudu
Biz de zalimlerden olursak zulme karşı savaşmamızın bir anlamı kalmaz.
OlympıaKitabı okudu
Camiler heybetli ama içi boş. Ezan sesleri semada yankılanıyor da duyan yok.
Sayfa 125 - NesilKitabı okudu
Binlerce kapısı açık olan saray önünüze serilmişken”Bir kapısı kapalı.” deyip de nasıl girmezsiniz o saraya ? Şüphenizi İslam Saray’ında giderip , gerekirse kapalı olan o kapıyı da içeriden açmak varken nasıl kurda kuşa yem edersiniz kendinizi?
Sayfa 115 - NesilKitabı okudu
Biliyorum ki, tamamlayacak Allah nurunu. Bozulacak oyunları ve bu topraklarda, İslam dünyaya medeniyet dağıtacak. Tıpkı eski günlerdeki gibi . Yeniden Asr-ı Saadet yelleri esecek. Bir bir diz çökecekler Kur’an rahlesinin önünede. Ya da planlarıyla birlikte ihanetin çukuruna yuvarlanacaklar bu yolda.
Sayfa 108 - NesilKitabı okudu
Bir dinin değerlerine karşı insafsız bir savaş açılmış bu topraklarda . Hakarete uğramış haysiyetimiz, izzetimiz, onurumuz. Bizden görünerek aldatmışlar bizi ve bizi yine bizimle yenmişler.
Sayfa 106 - NesilKitabı okudu
Ahmet’ler cani, camiler kasvetli,Recepler,Şabanlar komedi filmlerine meze olmuş vaziyette. İslam’ın çizdiği yoldan yürüyenler ya yobaz, ya düşük statüde yaşayan fakir insanlar...
İsmin heybeti gidiyor, caminin haşmeti gidiyor, ilmin izzeti gidiyor...
Geriye tek utanç kalıyor büyük resme bakıldığında , bir de üzerimize yapıştırılan ve bizim de gülerek kabul ettiğimiz etiket.
Sayfa 106 - NesilKitabı okudu
İsrailli avukat Lea Tsemel’in şu sözleri aklıma geliyor: “Filistin halkı nefret nedir bilmezdi, bunu onlara biz öğrettik. Çok iyi öğretmenleriz doğrusu!”
