"İyi bir adamı Müslüman ve Hristiyan yapmanıza gerek yoktur, iyi adam iyi adamdır. Kötü adamı da hangi dinde kutsarsanız kutsayın kötü adam kötü adamdır"
Goethe bir defasında "Musa'nın ilk kitabına çok zaman ve dikkat hasrettiğini ve gençliğinin bazı günleri boyunca Şark'ın cennetlerinde" dolaştığını hatırlatır. (Bkn. Şiir ve Hakikat, İlk Bölüm, Dördüncü Kitap; burada monoteist dinlerin kadîm babası Hz. İbrahim'in hikayesi anlatılmakta, sonra gençlik projesi olan bir Yusuf-Romanı'ndan bahsedilmektedir.) Musa'nın son dört kitabına binaen Goethe, gençliğinden beri bilhassa da Herder ile müşterek İncil tetkiklerinden beri kendisini meşgul eden bir problemi çözmeye çalışmıştır. Burada dikkati çeken husus şudur ki Goethe, Kur'an'a yaklaşırken bazı cihetlerden İncil metnine yaklaştığı kriterlerin aynıyla yaklaşmıştır. Şöyle ki o, metni hem tarihî hem de poetik nokta-i nazardan incelemeye tâbi tutuyordu. Daha başlangıçta fevkalâde önemli şeyler söyleniyor: Dünyanın ve insanlık tarihinin asıl, yegâne ve en derin mevzû -ki bütün diğer mevzular ikinci dereceden olarak bunun altındadır- inanma ve inanmama arasında bir ihtilaf olarak kalır. Hangi surette olursa olsun inancın hakim olduğu bütün çağlar parlak, kalbi yücelten ve hem muasırlar hem de sonraki nesil için verimli çağlardır. Buna karşılık, hangi formda olursa olsun, inançsızlığın hakim olduğu tüm çağlar, sefil bir zafer iddiasında olsalar da, [...] sonraki nesillerin gözleri önünden kaybolup giderler; çünkü hiç kimse verimsiz bilgiyle nefsine eziyet etmek istemez."
Reklam
"...Hangi yönden ve hangi şiddette eserse essin tüm rüzgarları kendini ileriye itecek şekilde kavrayabilen bir gemiyi ne durdurabi­lir ki?..."
Rahman ve Rahîm Olmayan Tanrı
"Cehennem" kaçınılmaz olduğunda ölüm korkusu dehşetengiz olmalı yavrum. Kendi elleriyle çizdikleri tebeşir dairesine hapsolup daha da çıkamayan biçare masal yaratıklarına benzetiyorum Katolikleri. God'ları rahman ve rahîm değil hayır; onca kulunun arasından dikkatini çekip cennetine aday olabilmek yılbaşı ikramiyesine bel
Sayfa 66 - Turkuvaz Kitap
Ta’lîmiyye Mezhebi ve Zararları [Ta’lîmiyye mezhebi, gulat-ı Şi’a’dan İsmâ’îliyye fırkasının bir koludur.] Felsefe bilgilerini öğrenip, sakat taraflarını ortaya koyarak, tenkidini yaptıktan sonra, anladım ki, bu ilim de maksadı layıkıyla hâsıl edemez. Akıl da tek başına istenen her şeyi açıklamaya kâfi olmayıp, meselelerin üzerinden perdeyi
Kaliteli bir okur hangi kitabı neden okumak istediğini bilir. Ona göre seçer, ona göre de Okur. Bilinçlidir. Onu manipüle edemezsin. Bir kitap çok satıyor diye, millet onu çok beğeniyor diye, herkes onun hakkında konuşuyor diye, editörler bunun okumadan evvel ölmeyin diyor diye okumalar yapmaz. Kaliteli okurum nedenleri vardır ... Soruları vardır Birgül bu yüzden bir okuma disiplini ve tarzı vardır.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.