342 syf.
10/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Muhteşem bir kitap . Kaç sezonluk dizi çıkardı bu kadar aktarılabilmiş olan kısmından bilemiyorum. Tarih , sanat , biat , görev bilinci , aile olmak , insan olmak , hayalleri olmak ve çok çok dahası kitabın içinde… sanıyorum anısı daha binlerce yıl devam edecektir. Osmanlı ve son 30 yılına muhteşem gönderme var detaylarında saklı tabiki anlayana! Kaplumbağa terbiyecisi eserini hangi his ve mesaj ile yaptığını öğrenebilmek ise bana göre şahısım adına büyük şans...toprağın bol mekanın cennet olsun Osman Hamdy (okuyanlar neden böyle yazdığımı anlayacaklar) ayrıca yazara büyük büyük teşekkür ile hayran kaldığımi belirtmek isterim.. kitapta ince bir detay ise büyük istanbul depremi olmasıydı ve Osman Hamdi detay vermiş oldukça bu günler ile ilgili.. okunsun derim ..
Kaplumbağa Terbiyecisi
Kaplumbağa TerbiyecisiEmre Caner · Kapı Yayınları · 2014820 okunma
96 syf.
7/10 puan verdi
Kitap 15 kısa hikayeden oluşan bir öykü kitabı. Hikayelerin bütünlüğünü, düşüncelerde bıraktığı izleri, çocukluğa doğru çıkardığı kısa yolculuğu çok sevdim. Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen yazım dili oldukça akıcı ve başarılı. Birden fazla hikayeye sahip olan kitaplarda her zaman içinden birkaç tanesini diğerlerinden kayırır daha çok severim. Koku kitabında kayırdığım hikaye ise 'mutluluk' oldu. Hülasa hikayelerin hepsi birbirinden güzel ve çocukken yaşadığımız o masum zamanlara, dimağımızın köşesinde kalmış anılara değinmiş bir kitap olması gönlümde taht kurdu diyebilirim. Kitap kısa ve akıcı olmasına rağmen hikayelerin dehlizlerinde kaybolmak adına hemen bitsin istemiyor insan. Okurken zihnimin dinlendiği, keyif aldığım bir kitaptı. Siz bu kitabı okudunuz mu, en çok hangi hikayeyi beğendiniz?
Koku
KokuEmrah Akdeniz · Az Kitap · 202410 okunma
Reklam
517 syf.
10/10 puan verdi
·
24 günde okudu
Hepimiz Martin Edenlarız
Martin Eden' ın kurgu değil de bir biyografik özellikler taşıyor olması , kitabın yıkıcı etkisi kadar sarsıyor insanı. Martin bizler değil miyiz? Sen,ben,o...kitap sınıfsal çatışmanın hayatımıza olan büyük etkisini çok iyi şekilde ele alıyor. Hayatımızı yönlendiriyor kısmen. Hangi insanlarla evleneceğimizi belirliyor. Hangi insanlarla dost olacağımızı. Fakat biz aynı kişiyiz. Martin aynı kişi!! Martin en sonunda kendi sınıfına da yabancı kalıyor ve her iki sınıftan da uzaklaşmaya başlıyor. Bu durum onu hayata daha da yakınlaştıracak dediğimiz yerde tam bir uzaklaşmaya getiriyor. Kitabın beni en çok etkileyen kısımlarından biri ise, Jack London'ın sosyalist olması ve kitapta kendi zıddı olarak bireyci bir karakter sunması. London bu işi çok iyi başarmış.Kitapta da bireyciliğin yenik düştüğünü görüyoruz maalesef. Kitabı kesinlikle okumanızı öneriyorum♡
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202392,8bin okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
TANIDIK BİR “YABANCI” (Spoiler İçerir)
Bir kitaba hiç sıkı sıkı sarılmak istediniz mi? Ben istedim… Meursault’a, onun katı umursamazlığına, yaşamı bütünüyle saçmalıktan ve sıradanlıktan ibaret görüşüne, basitliğine, hissizliğine, hislerine sarılmak istedim. Hepimiz hayatlarımızı, toplumun normlarına ve değer yargılarına göre şekillendiriyoruz, aksine davranmamızın sonucu yine
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019112,8bin okunma
Daha önce, Menocchio'nun tuhaf evren kuramıyla karşılaştığımızda, piskopos vekilinin yaptığı gibi biz de bir an durup bunun deli saçması olup olmadığını düşünmüştük. Bu varsayımı bir kenara ittikten sonra, Kilise tasavvuruna baktığımızda, bu kez de Menocchio'nun bir Anabaptist olup olmadığını kendi kendimize sormuştuk. Bu düşünceden de vazgeçince Menocchio'nun Reform'la ilişkisi sorunuyla karşılaşmıştık. Menocchio kendisini "Lutherci" bir kurban olarak görüyordu. Ama, Menocchio'nun fikirlerini ve inançlarını, Reform hareketinin doğuşuyla ortaya çıkmış (ama on- dan bağımsız), kökleri derine inen bir köylü köktenciliğine bağlama çabası da mahkeme kayıtlarına dayanarak oluşturduğumuz kitap listesiyle açık bir biçimde çelişiyor. Okuyup yazmasını bilen, bu kadar alışılmadık bir 16. yüzyıl değirmencisini ne oranda tipik ola- rak ele alabiliriz? Neyin tipik örneği olabilir? Menocchio, fikirleri- nin kaynağı olarak bizzat kendisi bir dizi basılı kitap öne sürdüğü- ne göre, köylü kültürünün bir akımının değil elbette. Labirentin duvarlarına çarpa çarpa, sonunda yine başlangıç noktamıza dönmüş olduk. Neredeyse döndük, demeli. Menocchio'nun hangi kitapları okuduğunu gördük. Ama onları nasıl okumuştu?
Lakin ben nerdeyim? Zamanın neresinde? Hangi sarmaşıklar sarıp sarmaladı beni? Böcek sesleri dediğin, gecenin geç vakitlerinde tıkır tıkır kitapları yiyip duran kitap kurtları mı? Ben miyim?
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.