Hanife Süzük

Hanife Süzük
@hanife45
Reklam
"İnsanların duyguları olmasaydı her şey ne kadar kolaylaşırdı"
Yüce dağ başında yatmış uyumuş / Ela gözlerini uyku bürümüş. Bu kızın gözleri ela değil, siyah ama yine de uyku bürümüş.
Sayfa 247

Reader Follow Recommendations

See All
"Her insan bedeninin çürüyeceğini bilir ve bundan korkar" dedim. "Ama çoğu insanın ruhu gövdesinden önce çürür; nedense bundan kimse korkmaz!"
Sayfa 236
"Aktif unutmanın yararları hakkındaki nutku sen anlatmamış mıydın bana? Hani insan her şeyi unutarak yaşayabilirdi ama her şeyi hatırlayarak yaşayamazdı. Hani unutmak, insan soyunun en büyük şifasıydı."
Reklam
"Hala yüreğin sakinleşmedi mi? Yine aynı düşünceler yiyip bitiriyor mu seni? Hala onu mu düşünüyorsun?"
Sayfa 222
"Bu aşka ilahi diyemem korkarım İnsani diyemem utanırım."
Sayfa 180
Bu tepeden Karadeniz'in bir insan gibi değişen, kılıktan kılığa giren hallerini izlemeye gelirdim. Bazen öfkelenir, bitmek bilmeyen bir enerjiyle sahildeki kayalıklara kafa atardı, bazen kıyı çizgisini diliyle nazlı nazlı yalardı, ender olarak da bir göl gibi kıpırtısız kalır, içine kapanırdı. Karadeniz'i bir roman kahramanı gibi ruhsal gelgitler, öfkeleri, sevdaları, umutları ve mutsuzluklarıyka tanımayı öğrenmiştim.
Sayfa 154
Unutmayın ki, dünyadaki en korkunç şey, ümidini kaybetmektedir.
Sayfa 248
Reklam
Hayatta hiçbir şey, uğrunda ölmek için istenmez. Her şey yaşamamız için olmalıdır. Hatta biraz ileri gideyim, kendi yaşamamız için... Sen kafandaki yokluğa o kadar saplanmışsın ki, derhal uğrunda can feda edecek bir şey arayarak ikinci bir yokluğa dalmak istiyorsun! Yaşamak herkesten daha iyi, herkesten daha üstün yaşamak, insanlara hakim olarak, kuvvetli, belki de biraz zalim olarak yaşamak...
Sayfa 45
On seneden beri ona karşı duyduğum hiddetin, etrafıma karşı kendimi aşılmaz bir duvar içine alışımın hakiki sebebini şimdi anlıyordum: On sene, hiç azalmayan bir aşkla, onu sevmekte devam etmiştim. Fakat şimdi onu her zamandan ziyade seviyordum. Karşımdaki hayale kollarımı uzatıyor, ellerini tekrar avuçlarıma alıp ısıtmak istiyordum.
Sayfa 158
Atina'da da böyle, İstanbul'da da... Böyle aşk mı olur be? Özleyeceksin, özleteceksin ki bir değeri olsun.
Sayfa 355