Ne kadar şanslı bir hayvanmış şu fil, dünyanın en güzel kentinin tadını çıkartıyor. Bense burada bugünle gelecek arasına hapsoldum, ama ikisinden de ümidim yok…
Duygularım beni zehirliyor,bunu kimse bilmiyor. İyileştim dediğim anda yeniden kanımı bulandıran lanetli bir döngüye hapsoldum ve bu sonsuzluk çemberi ölümden daha zor...
Duygularım beni zehirliyor, bunu kimse bilmiyor. İyileştim dediğim anda yeniden kanımı bulandıran lanetli bir döngüye hapsoldum ve bu sonsuzluk çemberi ölümden daha zor.
Gülen bir yüz çizdim hayatımın buğulu camına. O camların ardından alıp verdiğim nefeslerim ısıttı. Isıttı, ısıttı ve bir damla süzüldü gülen yüzün gözünden ve ben tam da o bir damla yaşta hapsoldum..