Piçlerin cinsel hayatı düzensizdir. Harem kurdukları ve yalnız­lıktan kendilerini okşadıkları dönemler birbirini kovalar. Ancak bu kovalamanın kazananı yoktur. Çünkü kovalayanla kaçan kişi aynıdır. Cinsel tercihleri doğuştan sahip oldukları cinsiyetlerinin emrettiği yönde ilerler ve nadiren yoldan çıkar. Kadınları tercih ederler. Pornografi ve
Sayfa 70 - Doğan Kitap, 47. Baskı
Osmanlı ve İsraf Gerçeği
-Tevazu- Osmanlı İmparatorluğunun sarayları ve şaşaası üzerine çok söz söylenir. Geçmişi karalamak isteyenlerin saray müsrifliği ve harem masallarını dillendirmeleri abartılmış yaklaşımlardır. Okul kitaplarında "Maliyenin iflası ve saraylar" gibi anlatımlar ne kadar geçerlidir. Yurttaşlarımız, son on yılda Avrupa'nın ve Rusya'nın başkentlerini gezmeye başladıktan ve buradaki saray ve kasırları gördükten sonra mukayeseyi daha iyi yapmaktadır; 19. yüzyılın Osmanlı devlet tüketimi diğer büyük devletlerle mukayese edilemeyecek ölçüde mütevazıdır. Topkapı Sarayı, Fransızların, Rusların devasa saraylarına nazaran çok çok küçük kalır. Ancak sarayımız hoş bahçeleri, enfes mimarisi ve etkileyici konumu ile güzeldir ve sarayımızda kimilerinin sandığı gibi abartılı lüks bir hayat ve israf söz konusu değildir.
Reklam
Batı’nın Osmanlı kadınına bakışı “Harem” eksenlidir… Bazı Batılı yazarlar, Osmanlı Sarayındaki haremi bir “Mutsuz kadınlar hapishanesi” olarak algılamışlar, haremdekiler hakkında fantastik hikâyeler uydurmuşlardır… Oysa harem, yabancı yazarların hiç görmeden yazdıkları seyahatnamelerinde anlattıkları gibi, bir “mutsuz kadınlar hapishanesi”
Abdülhamid, mücadeleyi seven bir yapıya sahipti. Çevresindeki konuşulanları anlamak için Çerkezce'yi ve daha sonra Arnavutça'yı öğrenmesi; hem sağlığını korumak hem de enerjisini kanalize etmek için sporun çok çeşitli dallarına yönelmesi; istenmeyen insan yerine konmamak için az konuşan çok dinleyen nitelik oluşturması, hep bu harem-içi yaşamın sonucu olmuştur. Kişiliğini, kendine yeterli olma ve savaşımlarını tek başına verme yeteneğini kazanma yönünde geliştirmiştir.
304 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Suat Derviş'in kalemi ile tanışma eserim oldu Bir Haremağasının Hatıraları, okurken çok keyif aldığım ve etkilendiğim oldukça iyi işlenmiş bir metin bana kalırsa. Bu kitaba dair birçok eleştiriye rastladım, Avrupa'da yazarın birnevi bilinmesine sebebiyet veriyor çünkü Suat Derviş Almanya'dayken bu romanı yazması isteniyor kendisinden, o zamanın
Bir Haremağasının Hatıraları
Bir Haremağasının HatıralarıSuat Derviş · İthaki Yayınları · 2021293 okunma
Harem ortamında başka ne olabilir ki
Haremi bu amaçla Türk kökenli olmayanlara teslim ettiler. Harem'de oluşturulan kararlar ve kanaatler, saraydaki ağalara ve ayrıca divanıhümayun üyelerine emir olarak aktarılmıştır. Dönemin başbakanı konumundaki veziri azamin başında bulunduğu divanıhüma- yun bile haremağasının baskısıyla alınan kararlara direnememiştir. Bu harem ağaları 1582 yılına kadar beyaz hadımlardan seçilirken bu tarihten sonra siyahi hadımlar haremağası olmuşlardır. Tarihi olaylar gösteriyor ki haremağasının siyahilerden seçilmesinden sonra saraydaki fitne hızla artmış, padişah II. Osman da aslında bu siyahi hadımların kışkırtmaları sonucundan tahtından indirilerek öldürülmüştür. Bu gerçeği, sarayda baltacı olarak çalışan Derviş Ruhullah, Risale-i Teberdariye fi Ahval-i Darüssaade adlı kitapçığında ortaya koymaktadır. Baltacı Derviş Abdullah, kara harem ağalarının haremde fuhşu yaydıklarını da gösteriyor. Öyle ki bu hadımların, hem hadım oğlanları hem de cariye kızları odalarına alıp onlarla bir tür cinsel ilişki geliştirdiklerini vurguluyor. Sürtünme biçiminde yahut elle ve ağızla orgazm yaşadıklarından söz edilebilir.
Sayfa 31 - KaynakKitabı okudu
Reklam
57 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.