Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.17
Sevgi Neydi?
İngiltere'de düşsel Wessex bölgesinde geçen "Çılgın kalabalıktan uzak" Batsheba Everdene isimli genç kızın amcasından kalan çiftliğin başına geçmesi ve karakter olarak birbirinden çok farklı üç erkeğin ona âşık olmasından sonra gelişen olayları konu alıyor. Batsheba her ne kadar güçlü bir duruşa sahip olsa da, çocuk ruhlu ve
Tanrıların Gölgesi’ni büyük bir hevesle aldım fakat yazı puntosunun küçüklüğünü ve sayfa sayısını görünce açıkçası biraz ürktüm.555 sayfa ,ilave olarak 10 sayfa kadar da yazar röportajı var ama aslında 2 katı kadar düşünün siz bu sayıyı.Okumaya başlayınca anlayacaksınız beni
Buram buram İskandinav mitolojisi ve Vikingler harmanlamasından yepyeni
Uzun bir zamandır , bu iktidarın "Evrim" konusunu müfredattan kaldırmasına kendimce sinir olup duruyordum zaten. Elbette onlara sinirlendikçe insan diğer uca ister istemez daha bir sempati duyuyor. Tam da bu dönemde karşıma çıkan bir kitaptı "Lapa Lapa Kelebek Yağıyor". Bu kadar bağnaz bir ülkede bu kitapların basımına izin verdiklerine bile şükretmek lazım gerçi ama insan sinirlenmeden yapamıyor işte...
Neyse kitaba dönecek olursak ; eminim ki biyolojiyle veya jeolojiyle ilgilenen insanlar için harika kavramlar olan bir kitaptır. Ama benim için yazar ne kadar sade bir dil kullanırsa kullansın biraz ağırdı diye itiraf etmeliyim. Elbette birçok anektodu sevdim ve bana birçok yeni bilgi kattı ama bir biyolog kadar da %100 verimli anladığımı söyleyemem...
Psikolojimi altüst eden bir kitaptı. Her insanın yaptığı gibi ben de geçmişe dönebilseydim neler değiştiririm diye hayaller kurmuşumdur. Yazara göre hiçbir şeyi değiştiremiyorum ve her şey aynı kalıyor. Yazar ; büyücü aracılığıyla bunu kanıtlarla anlatmaya çalışsa da rasyonel bir anlatım yapamamış bence tam anlamıyla , ya da ben buna inanmak istemiyorum. Ben hala 2009 yılına dönüp , 0,0007 dolardan bitcoin alıp 2021 yılında 64.700 dolardan satmayı planlıyorum . . . :)
Her şeye rağmen harika bir kitaptı , her ne kadar hayallerime karşı çıksa da . Yazarın anlatım tarzını , sadeliğini çok beğendim , hiç sıkılmadan okuyacağınıza eminim , tavsiye ederim...
Rivya'lı Geralt seni okurken , izlerken veya dinlerken gerçekten zevk aldığımı söyleyerek başlamalıyım sanırım sözlerime...
Bu kadar canavarlarla ve canavarlardan daha da kötü olan canavarlaşmış insanlarla uğraşmana rağmen çizgini hiç bozmayıp hep doğruluktan devam ettiğin için harika bir karakter olduğunu söyleyebilirim , yazar harika bir iş çıkarmış...
Sadece Geralt konusunda değil bu kadar güzel bir Witcher evreni yaratmak konusunda da kalemini konuşturmuş. Bu kadar büyük bir kadroyla bunu başarmak gerçekten çok zor bir iş olmalı. Sadece birkaç karakterle kitabı bitiren yazarlar da gördüm. Yazar üslup olsun , olay örgüsü olsun , karakter zenginliği olsun gerçekten beni doyurdu ve mutlu etti. Çünkü birçok yazar bir süre sonra , kitap sayfaları çoğaldıkça konudan uzaklaşıyor. Mantıksızlaşıp tamamen hikaye devam etsin diye sadece karalama yapıyor. Ama Witcher serisini bitiren iyi bir okuyucu , yazarın serinin en sonunu zaten daha kitabın başında bildiğini ve buna uygun hareket ettiğini , bütün olayları bu sona ulaşabilmek için kurguladığını , bu sonun yolunu hazırladığını görebilir . . . !
Neyse , sanırım yazarın yaptıklarından bahsettiğim yeter , biraz da kitaplar hakkında yazıp incelemeyi kapatayım : Sadece " Gölün Hanımı " hariç diğerlerini çok severek okudum. Bu kitaba yaptığım eleştiri de bana biraz karışık gelmesinden dolayıdır...
Ama özellikle " Fırtına Mevsimi " bir harikaydı , bunu belirtmeden geçemeyeceğim...
Rivya'lı Geralt seni okurken , izlerken veya dinlerken gerçekten zevk aldığımı söyleyerek başlamalıyım sanırım sözlerime...
Bu kadar canavarlarla ve canavarlardan daha da kötü olan canavarlaşmış insanlarla uğraşmana rağmen çizgini hiç bozmayıp hep doğruluktan devam ettiğin için harika bir karakter olduğunu söyleyebilirim , yazar harika bir iş çıkarmış...
Sadece Geralt konusunda değil bu kadar güzel bir Witcher evreni yaratmak konusunda da kalemini konuşturmuş. Bu kadar büyük bir kadroyla bunu başarmak gerçekten çok zor bir iş olmalı. Sadece birkaç karakterle kitabı bitiren yazarlar da gördüm. Yazar üslup olsun , olay örgüsü olsun , karakter zenginliği olsun gerçekten beni doyurdu ve mutlu etti. Çünkü birçok yazar bir süre sonra , kitap sayfaları çoğaldıkça konudan uzaklaşıyor. Mantıksızlaşıp tamamen hikaye devam etsin diye sadece karalama yapıyor. Ama Witcher serisini bitiren iyi bir okuyucu , yazarın serinin en sonunu zaten daha kitabın başında bildiğini ve buna uygun hareket ettiğini , bütün olayları bu sona ulaşabilmek için kurguladığını , bu sonun yolunu hazırladığını görebilir . . . !
Neyse , sanırım yazarın yaptıklarından bahsettiğim yeter , biraz da kitaplar hakkında yazıp incelemeyi kapatayım : Sadece " Gölün Hanımı " hariç diğerlerini çok severek okudum. Bu kitaba yaptığım eleştiri de bana biraz karışık gelmesinden dolayıdır...
Ama özellikle " Fırtına Mevsimi " bir harikaydı , bunu belirtmeden geçemeyeceğim...
Rivya'lı Geralt seni okurken , izlerken veya dinlerken gerçekten zevk aldığımı söyleyerek başlamalıyım sanırım sözlerime...
Bu kadar canavarlarla ve canavarlardan daha da kötü olan canavarlaşmış insanlarla uğraşmana rağmen çizgini hiç bozmayıp hep doğruluktan devam ettiğin için harika bir karakter olduğunu söyleyebilirim , yazar harika bir iş çıkarmış...
Sadece Geralt konusunda değil bu kadar güzel bir Witcher evreni yaratmak konusunda da kalemini konuşturmuş. Bu kadar büyük bir kadroyla bunu başarmak gerçekten çok zor bir iş olmalı. Sadece birkaç karakterle kitabı bitiren yazarlar da gördüm. Yazar üslup olsun , olay örgüsü olsun , karakter zenginliği olsun gerçekten beni doyurdu ve mutlu etti. Çünkü birçok yazar bir süre sonra , kitap sayfaları çoğaldıkça konudan uzaklaşıyor. Mantıksızlaşıp tamamen hikaye devam etsin diye sadece karalama yapıyor. Ama Witcher serisini bitiren iyi bir okuyucu , yazarın serinin en sonunu zaten daha kitabın başında bildiğini ve buna uygun hareket ettiğini , bütün olayları bu sona ulaşabilmek için kurguladığını , bu sonun yolunu hazırladığını görebilir . . . !
Neyse , sanırım yazarın yaptıklarından bahsettiğim yeter , biraz da kitaplar hakkında yazıp incelemeyi kapatayım : Sadece " Gölün Hanımı " hariç diğerlerini çok severek okudum. Bu kitaba yaptığım eleştiri de bana biraz karışık gelmesinden dolayıdır...
Ama özellikle " Fırtına Mevsimi " bir harikaydı , bunu belirtmeden geçemeyeceğim...
Rivya'lı Geralt seni okurken , izlerken veya dinlerken gerçekten zevk aldığımı söyleyerek başlamalıyım sanırım sözlerime...
Bu kadar canavarlarla ve canavarlardan daha da kötü olan canavarlaşmış insanlarla uğraşmana rağmen çizgini hiç bozmayıp hep doğruluktan devam ettiğin için harika bir karakter olduğunu söyleyebilirim , yazar harika bir iş çıkarmış...
Sadece Geralt konusunda değil bu kadar güzel bir Witcher evreni yaratmak konusunda da kalemini konuşturmuş. Bu kadar büyük bir kadroyla bunu başarmak gerçekten çok zor bir iş olmalı. Sadece birkaç karakterle kitabı bitiren yazarlar da gördüm. Yazar üslup olsun , olay örgüsü olsun , karakter zenginliği olsun gerçekten beni doyurdu ve mutlu etti. Çünkü birçok yazar bir süre sonra , kitap sayfaları çoğaldıkça konudan uzaklaşıyor. Mantıksızlaşıp tamamen hikaye devam etsin diye sadece karalama yapıyor. Ama Witcher serisini bitiren iyi bir okuyucu , yazarın serinin en sonunu zaten daha kitabın başında bildiğini ve buna uygun hareket ettiğini , bütün olayları bu sona ulaşabilmek için kurguladığını , bu sonun yolunu hazırladığını görebilir . . . !
Neyse , sanırım yazarın yaptıklarından bahsettiğim yeter , biraz da kitaplar hakkında yazıp incelemeyi kapatayım : Sadece " Gölün Hanımı " hariç diğerlerini çok severek okudum. Bu kitaba yaptığım eleştiri de bana biraz karışık gelmesinden dolayıdır...
Ama özellikle " Fırtına Mevsimi " bir harikaydı , bunu belirtmeden geçemeyeceğim...
Rivya'lı Geralt seni okurken , izlerken veya dinlerken gerçekten zevk aldığımı söyleyerek başlamalıyım sanırım sözlerime...
Bu kadar canavarlarla ve canavarlardan daha da kötü olan canavarlaşmış insanlarla uğraşmana rağmen çizgini hiç bozmayıp hep doğruluktan devam ettiğin için harika bir karakter olduğunu söyleyebilirim , yazar harika bir iş çıkarmış...
Sadece Geralt konusunda değil bu kadar güzel bir Witcher evreni yaratmak konusunda da kalemini konuşturmuş. Bu kadar büyük bir kadroyla bunu başarmak gerçekten çok zor bir iş olmalı. Sadece birkaç karakterle kitabı bitiren yazarlar da gördüm. Yazar üslup olsun , olay örgüsü olsun , karakter zenginliği olsun gerçekten beni doyurdu ve mutlu etti. Çünkü birçok yazar bir süre sonra , kitap sayfaları çoğaldıkça konudan uzaklaşıyor. Mantıksızlaşıp tamamen hikaye devam etsin diye sadece karalama yapıyor. Ama Witcher serisini bitiren iyi bir okuyucu , yazarın serinin en sonunu zaten daha kitabın başında bildiğini ve buna uygun hareket ettiğini , bütün olayları bu sona ulaşabilmek için kurguladığını , bu sonun yolunu hazırladığını görebilir . . . !
Neyse , sanırım yazarın yaptıklarından bahsettiğim yeter , biraz da kitaplar hakkında yazıp incelemeyi kapatayım : Sadece " Gölün Hanımı " hariç diğerlerini çok severek okudum. Bu kitaba yaptığım eleştiri de bana biraz karışık gelmesinden dolayıdır...
Ama özellikle " Fırtına Mevsimi " bir harikaydı , bunu belirtmeden geçemeyeceğim...
Rivya'lı Geralt seni okurken , izlerken veya dinlerken gerçekten zevk aldığımı söyleyerek başlamalıyım sanırım sözlerime...
Bu kadar canavarlarla ve canavarlardan daha da kötü olan canavarlaşmış insanlarla uğraşmana rağmen çizgini hiç bozmayıp hep doğruluktan devam ettiğin için harika bir karakter olduğunu söyleyebilirim , yazar harika bir iş çıkarmış...
Sadece Geralt konusunda değil bu kadar güzel bir Witcher evreni yaratmak konusunda da kalemini konuşturmuş. Bu kadar büyük bir kadroyla bunu başarmak gerçekten çok zor bir iş olmalı. Sadece birkaç karakterle kitabı bitiren yazarlar da gördüm. Yazar üslup olsun , olay örgüsü olsun , karakter zenginliği olsun gerçekten beni doyurdu ve mutlu etti. Çünkü birçok yazar bir süre sonra , kitap sayfaları çoğaldıkça konudan uzaklaşıyor. Mantıksızlaşıp tamamen hikaye devam etsin diye sadece karalama yapıyor. Ama Witcher serisini bitiren iyi bir okuyucu , yazarın serinin en sonunu zaten daha kitabın başında bildiğini ve buna uygun hareket ettiğini , bütün olayları bu sona ulaşabilmek için kurguladığını , bu sonun yolunu hazırladığını görebilir . . . !
Neyse , sanırım yazarın yaptıklarından bahsettiğim yeter , biraz da kitaplar hakkında yazıp incelemeyi kapatayım : Sadece " Gölün Hanımı " hariç diğerlerini çok severek okudum. Bu kitaba yaptığım eleştiri de bana biraz karışık gelmesinden dolayıdır...
Ama özellikle " Fırtına Mevsimi " bir harikaydı , bunu belirtmeden geçemeyeceğim...
