Eğer ellerine özgürlük gerçekten geçecek olsa, çoğu insan ne yapacağını şaşırır. Bunu aklında tut. İnsanlar aslında özgürlüklerinin kısıtlanmasından hoşlanırlar.
Aşık olmak böyle bir şeydir işte, Kafka Tamura. Nefesin kesilecek ölçüde kendini iyi hisseden de, derin bir karanlıkla boğuşan da sen olursun. Vücudun ve ruhunla, buna dayanman gerekir.
"İnsan bir şeyleri ne kadar isterse istesin, o şeyler asla kendiliğinden çıkıp gelmez. İnsan bir şeylerden özel olarak uzak durmaya çalıştığında ise, o şeyler kendiliğinden insanın üzerine üzerine gelir."
İkisi birbirlerinin kollarına atılarak, her seferinde birbirlerine ne ölçüde ihtiyaç duyduklarından emin olmuşlar. İkisi de başka bir karşı cinse ilgi duymamış. Ayrı düştüklerinde bile, ikisinin arasında bir başkasının gelip girebileceği bir boşluk olmamış.
Oğlan mektubunda "Bu şekilde ayrı kalmamız da, belki faydalı olur" demiş. "Ayrı kalırsak, birbirimize ne ölçüde değer verdiğimizi, ne ölçüde gereksinim duyduğumuzu daha iyi anlamış oluruz." Fakat kız öyle düşünmüyormuş. Ona göre, ikisinin arasindaki ilişki öyle gerçekmiş ki özel olarak denenmesine gerek yokmuş. Ayrıca milyonda bir görülen bir bağa sahip olduklarına, en baştan itibaren ayrılması imkansız bir bütün olduklarına inanıyormuş.
"Şu dünyada insanlar can sıkıcı olmayan şeylerden hemen bıkarlar. Bıkmadıkları şeyler ise çoğunlukla can sıkıcı şeylerdir. Bu her şeyde böyle olur. Çoğu insan bu ikisi arasındaki ayrımı yapamaz."