Ciaron'u (çürümenin kitabı isimli kitabin yazarı ) okumak iyidir her daim, çünkü okuduğunuzda kendinizi kötü hissedersiniz...
Beni cesedimden ayıran mesafe benim için bir yaradır,” diyen ve bana göre bir başyapıt olan Çürümenin Kitabı’nda, “Nerede tükettin ömrünü? Bir hareketin hatırası, bir tutkunun işareti, bir maceranın parıltısı, güzel ve firari bir cinnet - geçmişinde bunların hiçbiri yok; hiçbir sayıklama senin ismini taşımıyor, seni hiçbir zaaf onurlandırmıyor. İz bırakmadan kayıp gittin; senin rüyan neydi peki?” diye soran Cioran’ı okumak her daim iyidir, çünkü onu okuduğunuzda kendinizi kötü hissedersiniz.
Everest yayınlarıKitabı okudu
Hasan Ali Toptaş da geniş okur çevrelerince anlaşılması güç bir yazar.
Hasan Ali Toptaş da geniş okur çevrelerince anlaşılması güç bir yazar. Yazdıklarını okumak için özel çaba gerektiği pekala söylenebilir.
Sayfa 281 - l. basım: Ekim 2011Kitabı okudu
Bir budalanın sırıtışında laboratuvar araştırmalarındakinden daha fazla bilgelik gören, "Beni cesedimden ayıran mesafe benim için bir yaradır," diyen ve bana göre bir başyapıt olan Çürümenin Kitabi'nda, "Nerede tükettin ömrünü? Bir hareketin hatırası, bir tutkunun işareti, bir maceranın parıltısı, güzel ve firari bir cinnet -geçmişinde bunların hiçbiri yok; hiçbir sayıklama senin ismini taşımıyor, seni hiçbir zaaf onurlandırmıyor. İz bırakmadan kayıp gittin; senin rüyan neydi peki?" diye soran Cioran'ı okumak her daim iyidir, çünkü onu okuduğunuzda kendinizi kötü hissedersiniz.
Sayfa 156Kitabı okudu
1998 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi José Saramago, Reuters Ajansı'nın verdiği habere göre, bir kütüphane toplantısında yaptığı konuşmada; "Okumak her zaman azınlık içindi, her zaman da öyle olacak. Herkesten okuma arzusunda olmasını isteyemeyiz," demiş. Saramago'nun ağzından çıkan bu sözler oradakı dinleyiciler tarafından büyük bir şaşkınlıkla karşılanmış tabii
Sayfa 122Kitabı okudu
Velhasıl, eleştirmenlerce "Nazi dünyası üstüne, soykırım üstüne, İkinci Dünya Savaşı kâbusu üstüne, insanları boğan medya teknolojisinin ayak sesleri üstüne" ya da "Alman- ya'nın yakın tarihiyle hesaplaşması üstüne bir roman" olarak tanımlanan Marcel Beyer'in Yarasalar'ını sekiz yıllık bir gecikmeyle okuduğum için bu yaz epeyce hayıflandım. Bir yandan da, gözlerimi dört açmalıyım, beş açmalı, altı açmalı, yedi açmalıyım ve ortalıkta gafil gafil gezinip durmamalıyım, dedim kendi kendime.
Sonra, yayımlanan kitapların çokluğunu düşündüm ve kesinlikle hepsini okumak zorunda değilim ama bu durumda okumak istediğim bazı kitaplar bile ister istemez kalacak, dedim.
Sonra, hiç değilse bazıları kalmasın, ey hayat, bana kör noktamı aydınlatacak bol ışıklı dostlar ver, dedim.
Sonra, işte oturup bu yazıyı yazdım.
Sayfa 76Kitabı okudu
“Okumak her zaman azınlık içindi, her zaman da öyle olacak. Herkesten okuma arzusunda olmasını isteyemeyiz.” Jose Saramago
Everest YayınlarıKitabı okudu
Bana göre bir başyapıt olan Çürümenin Kitabı’nda “Nerede tükettin ömrünü? Bir hareketin hatırası, bir tutkunun işareti, bir maceranın parıltısı, güzel ve firari bir cinnet-geçmişinde bunların hiçbiri yok; hiçbir sayıklama senin ismini taşımıyor, seni hiçbir zaaf onurlandırmıyor. İz bırakmadan kayıp gittin; senin rüyan neydi peki?” diye soran Cioran’ı okumak her daim iyidir çünkü onu okuduğunuzda kendinizi kötü hissedersiniz.
Everest YayınlarıKitabı okudu