"Birileri size kızdığında bağırır: 'İnsan ol biraz!' Demek ki 'insan' olunan bir şeydir. Hatta insanlığın derecesi vardır: Bazıları daha çok insandır, bazıları daha az. Bazıları ise insanlıktan nasibini alamamıştır."
Ben hayatta Hasan Bacanlı olmak iddiasında idim. Bunu biraz başardım ve biraz başaramadım. Başaramadıkların için kendimden özür diliyor ve özür dilenen kişi olarak kendimi affediyorum.
Erkekler daha keskindir, ilişkiyi sürdürür veya bitirirler. Belki de gerekirse “kestirip atabileceklerini” bildikleri için böyle yaparlar. Kadınlar ise ilişki yönelimli oldukları ve şiddete başvurmak gibi olumsuz yollarla sorunu çözemeyeceklerini bildikleri için (ve çoğu zamanda kaybetmeyi göze alamayacakları için) küserler. Bunun anlamı “gel, benim gönlümü al!” demektir veya “bu hatanı telafi et!” demeye çalışıyordur. Bu telafi mekanizması ise özürle başlar.
Milli eğitim Bakanlığının planlarına öğrencilere kazandırılması gereken ilk üç hedefin duyuşsal hedefler olduğunu görürsünüz. Ama özel hedeflere inildiğinde onun yerini bilişsel hedefler alır. Bunun birçok nedeni var tabii ki ve bunları çok güzel ortaya koymuş. Özellikle eğitimcilerin mutlaka okuması gereken bir kitap.