Siz İslam devletini evlerinizde kurun, Allah sokaklarınızı İslamlaştırır. Üstad Hasan el Benna
Sayfa 18
Güzel nasihatler eden, kendisi doğruyu bulduğu gibi insanlara da doğruyu gösteren Üstat Hasan el-Benna (Allah Teala kendisine rahmet etsin) şöyle demektedir: " Vaktin hakkını idrak eden kimse , hayatının anlamını da idrak etmiştir . Çünkü vakit hayat demektir ."
Sayfa 94 - Otto YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Şeyh Hasan el-Benna tarafından harekete geçirilen çalışmalar tedrici bir gelişme gösterdi. Yeni Birlik lideri ise, umumî efkârı daha iyi, daha temiz ve çok daha âdil bir hükümet istikametine doğru yöneltti. 1952 yıllarında Birlik, geniş çapta bir alâka gördü. O sıraları orduda yüzbaşı rütbesinde olan Abdünnasır, kendisi de, bu hareketin sempatizanlarından birisi olarak Birliğe girmiş oldu. Diğer genç subaylarla birlikte bizzat (ki sonra dan idarî cuntaya dahil edildi) Faruk’un dikta idaresine bir son vermek için İhvan-ül Müslimin’den sonsuz destek talebinde bulundular. Sözü edilen teşebbüs, İslâmî nizamı fiillen ortaya koyması bakımından şeraiti müsait bir duruma getirebileceği düşüncesiyle Birliğin bu teklife yanaşmasına sebeb oldu. Yine bu destek, daha sonra yeni rejim tarafından da Şeyh Hasan el-Benna’m dördüncü ölüm yılında âlenen ve kanunî olarak kabul edildi. Büyük toplantıda General Necib, Abdünnasır, Amr, Sedat ve diğer yeni kabine azalan hazır bulundular. Yeni Başkan ve Kabine azalan Şeyh Hasan el-Benna’ya sonsuz şükranlarını bildirdiler.
Sayfa 12 - Cağaloğlu Yayınevi
Îhvan-ul Müslimin...
Teşkilât daha yeni yeni gelişmekteyken kurucusu Hasan El Benna, Kahire’rin başlıca caddelerinin birinde güpe gündüz Faruk’un özel polisleri tarafından katledildi ve katilleri adalet önüne çıkarılmadıkları gibi üstelik zalim Kral tarafından mükâfatlandırıldılar.
Sayfa 12 - Cağaloğlu Yayınevi
Îhvan-ul Müslimin, Kral Faruk rejimi zamanında, İslâm dünyasına İslâmî mevzularda haberler tebliğ etmek ve müslümanlan Kur’ân-ı Kerîmde belirtilen demokratik prensiplere dayanan ve yine umumî olarak, insanlığın düzelme ve kalkınması için Kur’ân ahlâkına dayanan fen, teknoloji ve ekonomik alanlarda insan bilgisinden faydalanarak bir İslâm devletinin teşkilinde müslümanlara bir rehber olmak üzere Şeyh Şehid Hasan El-Benna tarafından kurulmuştu.
Sayfa 11 - Cağaloğlu Yayınevi
Ey Yeryüzünün Bütün Müslümanları! Filistin, savunmanın ilk hattıdır. Savaşta ilk hamle, savaşın yarısını oluşturur. Başkaları gibi siz mücahitler de kendinizi ve bağımsızlığınızı korumak için savaşıyorsunuz. Filistin sorunu, sadece bir Ortadoğu sorunu değildir. Ve sadece Arapların sorunu da değildir. Tam tersi bütün Müslümanların sorunudur. Arapların meselesi mi, değil mi? Zaman, konuşma ve yazma zamanı değil, bilakis zaman çalışma zamanıdır. Mallarınızla, canlarınızla gücünüzün yettiği kadar bu davaya katılın. Bu hususta hiç bir mazeret geçerli olamaz. Bu alandaki çalışmada iman zayıflığından başka hiçbir şey engel değildir.
Sayfa 300Kitabı okudu
Reklam
... Fayda sağlamayacak veya hayır getirmeyecek hiçbir şeyle vaktini harcama. "Vakit altındır," denildiğini biliyorsun. Bu cümle hoşuma gitmedi. Çünkü vakit altından daha da pahalıdır. Vakit, hayatın ta kendisidir.
Sayfa 287Kitabı okudu
"Batıl, ancak hak ve hakikatin gaflette olduğu bir anda dirilebilir." Hz.Ali (r.a)
Sayfa 270Kitabı okudu
Ebu Tayyib el-Mütenebbih ... "Benim kalbim dışındaki kalpler, dansöz ve şarkıcı kadınların avı ve hedefidir. Benim parmağım dışındaki parmaklar, satranç taşlarının oynatıcılarıdır. Dünyada en onurlu yer, dörtnala koşan bir atın eğerinin üstüdür. Bu zamanda en iyi ve hayırlı dost ise kitaplardır."
Sayfa 257Kitabı okudu
"Ey Ademoğlu! Ben yeni bir günüm, yaptıklarına şahidim, benden faydalan. Kıyamet gününe kadar bir daha dönmeyeceğim."
Sayfa 223Kitabı okudu
Reklam
"... vicdani yükselmenin ve faziletli terbiyenin esası, kalptir. Kalp; terbiyenin ve eğitimin tâ kendisidir. Şüphesiz ki hisler, dini terbiyenin direğidir. Dini terbiye tek başına şuur sahibi nefislerde ortaya çıkan; insanda, insanî manayı en güçlü kılan husustur."
Sayfa 168Kitabı okudu
''İnsan nefsinin ıslahı, arzulanan her hayrın temelidir. Islah içermeyen bir kanun, sadece ve sadece soyut bir metinden ibarettir. Gerçekten kanun, bunu uygulayan hâkimin ruh haleti ve psikolojisi demektir. Bu sebeple Kur'an-ı Kerim, dinin ıslahını nefsin ıslahı üzerine bina ediyor: 'Şimdi Rabbinden sana indirilenin gerçekten hak olduğunu bilen bir kimse, kör olan bir kimse gibi olur mu? Fakat bunu ancak üstün akıllı ve temiz vicdanlı kimseler idrak ederler.' (Rad 19)
Sayfa 166Kitabı okudu
Hayırlı olan şey, barışı getirecek olan sözleri nakletmektir, bu amacı gütmeyen hiçbir söz nakil edilmemeli, aksi halde gıybete düşmek işten bile değil, gıybetse büyük bir günahtır.
Sayfa 117
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.