Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ben işçi çocuğuyum evladım demiryolu atölyesi işçilerinden emekli Şükrü’nün oğluyum ekmekle doydu karnım ekmekle avutuldum ekmekle korkutuldum sen sofraya havyar da koysan kuzu kızartması da önce ekmeğe varır elim çilemin adı benim ekmek kavgası hiçbir şey istemedim şu dünyadan kendim için ne köşk ne araba ne para tükürmüşsem içine senin tapındığın o sıfatların satıyorsam emeğimi yok pahasına ben işçi çocuğuyum evladım benim davam başka dava
Hasan Hüseyin Korkmazgil
Hasan Hüseyin Korkmazgil
ben bu şiire yaşanmamış denizlerimi ben bu şiire gidilmemiş ülkelerimi ben bu şiire utanmazca çalınmış emeklerimi ellerimden uçup gitmiş yıllarımı ben bu şiire koydum a dostlar
Reklam
asmak neyi kurtarır sarı sarı yaprakları kuru dallara? yolunmuş yaprakları kırılmış dallarıyla ne anlatır bir ağaç?
Sayfa 20
yalan söyleyene sövdüm radyoda gazetede tükürdüm suratına itin birinin bu kadar da olmaz ki bir yerde biter bu namussuzluk
Yürü bre yalan dünya Yalan dünya değil misin Hasan ile Hüseyin'i Alan dünya değil misin
"... sevdim gelin morunu sevdim şiir morunu moru sevdim tomurcukta moru sevdim memede ve öptüğüm dudakta ama sevmedim, hayır iğrendim insanoğlunun yağlı ipte sallanan morluğundan! neden böyle acılıyım neden böyle ağrılı neden niçin bu sokaklar böyle boş niçin neden bu evler böyle dolu? sokaklarla solur evler, sokaklarla atar nabzı kentlerin sokaksız kent kentsiz ülke kahkahanın yanıbaşı gözyaşı...."
Reklam
Yaprak döker bir yanımız Bir yanımız bahar bahçe Hasan Hüseyin Korkmazgil
Hasan Hüseyin'in yari Muhammed'in gözü nuru Hem Ali'nin yadigarı Ah Hüseyin vah Hüseyin
Bu şehirde, Büyük İskender'in hakimlerinden Yunanlı Filkos gümüş madeni bulduğundan İskender'e şehri imar ettirmiştir. Sonra Gürcüler'in eline geçmiştir. Sonra Azerbaycan hükümdarı Uzun Hasan'ın eline düşmüş, Uzun Hasan Şah ise Fatih'le Tercan Ovası'ndaki savaşta yenildiğinden kale, Fatih Mehmet Han'ın eline geçmiştir. O asırda burada olan gümüş madeni hiçbir diyarda yoktu. Şehire o zaman "Gümüşhane" denilmiş ise de Osmanlı Hanedanı Defterhanesinde "Catha" yazılmış.
Sayfa 213 - Gümüşhane
Reklam
Kısa çöp uzun çöpten hakkını alır elbette Direnmekle, kurtulmakla Barışla ben amenna Hasan Hüseyin Korkmazgil
390 syf.
·
Puan vermedi
Şah ve Sultan; öncelikle şunu söylemeliyim ki uzun zamandır bu kadar keyif alarak okuduğum bir kitap olmamıştı, İskender Pala'nın okuduğum ilk kitabı ve üslubunu çok sevdim. Yavuz Sultan selim ve şah İsmail'in yani iki Müslüman kardeşin birbirlerine karşı mücadelesinin hikayesi. Çaldıran'da kardeşi, kardeşe nasıl kırdırdıklarının hikayesi. Bu savaşın kazananı görünürde Osmanlı devletiydi ama yapılan savaş gayrimüslimlere karşı değil müslümanlara karşıydı. Bu hikayede beni oldukça etkileyen kısımlar oldu, bunlardan biri de Çaldıran Sahrasın'da karşı karşıya gelen iki kardeşin, Şah İsmail'in can dostu Hasan ve Yavuz Sultan Selim'in can dostu Hüseyin, işte çaldıran Hasan'ı Hüseyin'e şehit ettiren savaş... Kitapta Şah İsmail ile sultan selimin satranç oynaması, Sultan Selim'in küpe takması, Şah İsmail'in cariyesi Taçlı Sultan'ın esir edilmesi, gibi magazinsel olaylardan, Sultan Selim'in karakterinden ve Şahın yeğeni Kamber Canın kitabın sonuna kadar sevginin ne olduğunu aramasından bahsediliyor. Yazarın olayları her iki tarafın bakış açısından anlatması okuyucuya daha tarafsız bir bakış açısı sunuyor. Dili gayet sade ve anlaşılır, tarihe ilgisi olan herkesin seveceğini düşündüğüm bir kitap. Keyifli okumalar dilerim...
İskender Pala
İskender Pala
Şah ve Sultan
Şah ve Sultan
Şah ve Sultan
Şah ve Sultanİskender Pala · Kapı Yayınları · 202332,5bin okunma
ne düşündüm ne yaptımsa bugünedek hep onlar için ne dedim ne söyledimse onlar adına
yıllarca aranılmış ve bulunmuş bir yitik eşya gibi her şey
bitirerek yaşamağı varmak istemek yaşamağa korkunç olan budur bence
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.