özlem ne ayrılık ne
yokluk ne yoksulluk ne
ilenmek ne dilenmek ne
işsiz güçsüz dolanmak ne
gün gün ile barışmalı
kardeş kardeş duruşmalı
koklaşmak söyleşmeli
korka korka yaşamak ne
kahrolasın demiyorum
kahrolma da
gör beni
“Bu ağaçlar niçin böyle yapraksız
Bu geceler niçin böyle insansız
Bu insanlar niçin böyle yarınsız
Bu niçinler niçin böyle yanıtsız?
kim bu korku
kim bu umut !..”
çorum’lardan suvas'lardan oluruk
çangırı’dan ezirgân’dan gelirik
gırşeher’den yozgat’tanık vallaha
anşe’lerik fatma'larık gülüzar’larık
güllü'lerik hatçe'lerik ağbeyim
açlık nedir bilirik
hele sen bir al bizi
hele sen bir olur de
biz her işi görürük
...
Her sabah bir çöplüğe bir yalana bir törene uyanmak
vurmak alnı duvarlara ellerin namuslu aydınlığında
kokması alttan alta, kokuşması bir şeylerin, ayrışıp birleşmesi
birden marşa dönüşmesi aylak yürüyüşlerin...