Romanın konusu asil bir Fransız olan, Benjamin Omar'ın, Rubai adlı eseri araması, Ömer Hayyam'a olan hayranlığı nedeniyle, O'na bir doğu seyahati yapma fikri uyandırır. Tabii bu sıradaki tüm olaylarda tarih çerçevesinde romanın konuları içerisine monte edilir. Kısaca Ömer Hayyam'ın Karahan Emir'i Nasır'ın huzuruna çıkması, orada Cihan ile karşılaşması, daha sonra Hasan Sabbah ile geçmişte olan münasebetleri, Hasan Sabbah'ın kendi amacları için isyan ederk Alamut Kale'sine yerleşmesi. Ömer Hayyam'ın, Hassan Sabbah'a olan hayranlığı ve onun gördüğü en bilge kişi olarak görmesi, Selcuklu Sultanı Alparslan'ın Iran seferi sonrası ölümü Nizamülmülk'ün otoritesi Melikşah'ın otorite kurma cabaları derken uzayıp gidiyor. Daha sonraları Benjamın Omar'ın, Iran Prensesi olan, Şirin'le tanışması ona olan aşkı ve sonra onu ikna ederek Amerika'da yeni bir hayat kurma hayali ile Titanic gemisine binmelesi ve Titanic faciası sonrası Rubai'lerin gizemli bir şekilde otadan kaybolması ile biten hikaye.. Hassan Sabbah - Nizamülmülk, Nizamülmülk - Terke Hatun mücadelesi. Ömer Hayyam - Hasab Sabbah bilgelik karşılaşmaları, Ömer Hayyam - Cihan, Benjamin Omar - Şirin gibi aşklarıda konu alan geniş bir yelpazede Iran'ın günümüz sisteminde evrilmesi içerisindeki tarih olayların içinde yer alan bir Fransız asilsadesi olan Benjamin Omar Lesag'ın hayranı olduğu Rubai el yazmalarını bulma hareketinin hikayesidir.