merhabalar, bugün 2. defa karşınızda olacağım. öncelikle kitap sayesinde şuan derin bir depresyon ve sorgulama içindeyim. sonu süprizli olsa da, başları insanı aşşırı etkiliyor...
hiç intihar etmeyi düşündünüz mü? ettiniz mi? neden başarısız oldunuz? gerçekten yaşamak istiyor musunuz? bu soruların aslında hayatımızı anlatan ve ruh halimizi anlatan sorular. bana sorarsanız ben, denedim. başarılı olmadım ama iyi ki de olmamışım. şuan gerçekten yaşamak istiyorum! insanları sevmek, doğayı sevmek, hayatı ve ömrümü sevmek istiyorum. peki, aşk sizi ölümden kurtarır mı sizce? sevdiğiniz için ölmekten vazgeçer misiniz? ehhh! evet, çok soru sordum ama hayat dediğimiz yaşantı, sorgulamaktan ibarettir. insan sorgular, bilir, öğrenir.
eh neyse, soruya dönelim: sevdiğiniz için, ölmekten vazgeçer misiniz? kafamdaki insanlar, hisler ve belki de sizler ''ımmm, hayır. kafama koyduysam, ederim.'' diyorsunuz. peki şunu hayal edin: bir dükkan sahibisiniz ve dükkanınıza yoğun bir talep ve arz var. herkes, o dükkana gireyim, bir şeyler alayım diye can atıyor ama o dükkan bir ''intihar dükkanı.'' ne yapardınız? düşünsenize, bir intihar dükkanı'nın sahibi olmuşsunuz ve müşterilerinizden birine aşık oluyorsunuz... owww! ne bela bir şey değil mi? aşıksınız ama aynı zamanda bir ölüm meleğisiniz. sizi öpen, ölüyor... peki böyle bir durumda, ölmekten vazgeçer miydiniz?
işte kitap, yaşam ve ölüm arasında gidip gelen bir kitap. neden yaşıyoruz ve neden ölüyoruz? sorularını size sorduran bir kitap. arkada, keman ve piyano eşliğinde okumanızı tavsiye ederim :)