Sessizliklerin peşine düşmüşüm ve sessizlikte nasıl bir hazine bulmuşum başkalarına güvenle dağıtabileceğim? Bu benim hasat günümse eğer, tohumu hangi anımsanmayan mevsimlerde hangi tarlalara ekmişim?
Sayfa 4
Saçlarına pütür pütür yapışmış, Gözlerinin rengi ile sıvanmış Bir avuç kuru çiçek topladım. Kırılıp dökülmesinler diye Sevgiyle, özenle tek tek topladım. Yürek fideledim zamana ve mekâna, Hasat vakti geldi yürek topladım. Belli ki bu yıl da vuslat gecikecek Aşıdır, serumdur, besindir her umut, Ey sevgili umudunu diri tut! ... Bedenim hür değil, mühlet ver bana, Er veya geç çıkıp geleceğim sana; -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...Mevsimi geçiyormuş, geçsin varsın, Hep böyle dönüyor zaman tekeri. Biri gider, biri gelir mevsimlerin, Sonsuzluğu, diri aşklarla kucaklarsın. Acılardan damıtırsın şekeri, Sabrı da güzel olur çeyizi hazır kızların. En ışıltılı çağında yıldızların Kaç bıldır öteden göz kırpar bana, Her umut bir yoldaş, her dert âşina. Sorma ıhlamurlar ne zaman çiçek açar? ... Beni güneşin ortasına atsalar da Yanarım, pişerim, gelirim sana; -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...
Reklam
«… ben ekmeğe basmama davranışının altında yatan gizil değerleri görebiliyorum. Nedir gördüğüm yaşayan gizil değerler: Doğanın üreticiliğine saygımız var. Ona saygısızlık yapmak istemiyoruz. Tarlayı süreceksin, ekeceksin, hasat zamanı toplayacaksın. Emek vereceksin. Ekmeğe basmayız, çünkü emeğe saygımız var. Bu ekmek işbirliğinin ürünüdür, biz işbirliğine saygı duyarız. Sabır olmadan bu ekmeği elde edemezsin, üretmek sabır gerektirir. Ekmeği yerde görürsek yerden alır, öper başımıza kor, sonra onu bel hizasında yükseklikte bir yere koruz; üzerine basılmayacak ve aç olan birinin görebileceği bir yerde olacak. İşte bunun adı empati, yani hålden anlamaktır.»
Sayfa 256
"Ortak Lisan'da şöyle söylenir, dedi Aragorn, "tercüme edebildiğim kadarıyla." Nerede şimdi at, nerede süvari? Nerede çalan borular? Nerede zırh ve miğfer, nerede uçuşan saçlar? Nerede harpın teline dokunan el, nerede yanan kızıl ateş?, Nerede bahar, nerede hasat, nerede uzayıp giden başaklar? "Gelip geçti hepsi, dağdaki yağmur, kırdaki yel gibi;" Batı 'da günler tepelerin gerisindeki gölgeler içinde kaybolup gitti. Kim toplayacak şimdi yanan kuru ağacın dumanını? Kim görecek Deniz'den dönüp gelen, akan yılları? "Böyle söylemiş unutulmuş bir şair yıllar önce Rohan'da. Kuzey' den çıkıp gelen Genç Eorl'un ne kadar uzun boylu ve zarif olduğunu hatırlamış; bütün atların atası olan küheylanı Felaröf un ayaklarında kanatlar varmış, insanlar akşamlan böyle söylerler şarkılarında hala." Bu sözlerle yolcular sessiz höyükleri geçtiler. Tepelerin yeşil sırtlarına doğru döne döne yükselen yolu izleyerek sonunda rüzgarların yaladığı büyük surlara ve Edoras'ın kapısına vardılar.
Tarifsiz bir fırtına Doluya tutulmuş bir gökyüzü Başağı kuşanmış bir bahar ve Her mevsim hasat ile ve Yine Kurutulan bir salkım üzüm kadar tazeydi şarabın aşk kokan tadı … -hüsnü Bala
Hüsnü Bala
Hüsnü Bala
Reklam
Sevdiğim biz bu topraklara medeniyet deriz Bizler de bahsi geçen medenileriz Bereketli bir tarlanın hasat vakti Şölen masaları kurmak yerine birbirimizi yeriz. Yeriz genç kızlarımızı, Oğullarımızı yeriz. Doğmamış çocuklarımıza günah biçer, Kapılarını işaretleriz. Ama sevdiğim bizler özümüzde iyiyiz. İyiyiz severken, İyiyiz sabah uykudan kalkarken Toprağı koklarken, Çiçekleri sularken. Bizden korkma sevdiğim. Bizler iyi insanlarız Yaşamak uğruna savaşırken . -Medeni İnsanlar Atlası| Nazlı Başaran
Bir çiftlikte tüm işleri son dakikaya sıkıştırmanın, yani baharda tohum ekmeyi unutup bütün yaz eğlendikten sonra hasat alabilmek için sonbaharda telaşla çalışmanın ne kadar gülünç bir şey olacağını hiç düşündünüz mü? Çiftlik, doğal bir sistemdir. Bedelin ödenmesi ve sürecin izlenmesi gerekir. Her zaman ektiğinizi biçersiniz; bunun kestirme yolu yoktur. Bu ilke, sonuç olarak insan davranışları ve insan ilişkilerinde de geçerlidir. Bunlar da hasat yasasına dayanan doğal sistemlerdir. Kısa dönemde, okul gibi yapay bir toplumsal sistemde insanlar tarafından konulan kuralları usulca çiğnemeyi, “oyunu oynamayı” öğrenirseniz, durumu idare edebilirsiniz. Bir defalık ya da kısa süreli insan ilişkilerinde işi idare etmek, albeni ve beceri sayesinde iyi izlenimler bırakmak ve başkalarının uğraşlarıyla ilgileniyormuş gibi yapmak için Kişilik Etiği’nden yararlanabilirsiniz. Kısa vadeli durumlarda etkili olabilecek, fazla zaman istemeyen kolay teknikleri seçebilirsiniz. Ama ikincil özelliklerin uzun süreli ilişkilerde tek başına kalıcı bir değeri yoktur. Köklü bir dürüstlük ve temelde güçlü bir karakter yoksa, yaşamın zorlu mücadeleleri er ya da geç gerçek dürtülerin yüzeye çıkmasına neden olur ve kısa süreli başarının yerini, insan ilişkilerindeki başarısızlık alır.
Biliyorum mümkün ve değil hayat Kanatlarım hasat edilebilir Olsun gene de sevmeliyim umudu Son göründüğü yer burası demek için...
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.