Her gün aynı günü yaşamak... Kimseye anlatmadığı için kızın göğsünde karanlık bir hasbıhal gibi gömülü kalan kuvvetli Avrupa romanları... Hapsedilen şehvetin dimağlaşan, bünyeleşen terâkümü...
•Aşık kavuşursa, yolculuğunu feda etmiş olur. Bazen buna değer, bazen de hayalin güzelliğinden, gerçekliğin soğuk-sıkıcı evresine geçtiğine pişman olur aşık. Leyla ile Mecnun'un aynı evde elektrik faturası üzerine yaptıkları hasbihal gibi. Vuslat mi hasret mi, adını sen koy. IV. Murat'ın kalbine "Bağdat'ı almaya çalışmak, Bağdat'ın kendinden daha mı güzeldi ne?!" sorusunu düşüren çok yaman bir duygudur bu. Kavuşmak gâvur değildir elbette, hayatın kendisi çok sert sadece.
Gam-ı zülfün beni eyledi bî-sabr ü şekîb
O da düşsün bu gama her kim ederse ta'yîb
Muktezâ-yı keremindir güzer et cürmümden
Beni cânâ elem-i hicr ile etme ta'zîb
Hasbihal eyleyecek başka enîsim yoktur
Koyma bu bende-i hasret-keşi dünyâda garîb
Bilirim übbehet-i şânına noksan gelmez
Arz-ı didâr ile etsen bu garibi tatyîb
Sendedir çâre yine derd-i dil-i FENNÎ'ye
Buna tedbîr-i müdâvât edemez başka tabîb