Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Deeeeesssstuuuur Haseki Tuana hazretleri vahahahahaha
Ya dün Ayasofyada Osmanlı kıyafetleriyle hatira fotosu çektirdik güyaaaa fotografciya 1000 tl para verdik ben kendim çeksem daha güzel çekerdim resmen rezil oluşumuza 1000 tl verdik Allahin soygunculari😭😭😭😭
Askerin dediğini yaparsa istikbalinin yıldızı kayıverir, yapmazsa olmadık mâceralar sahnelenebilir. Durum oldukça çapraşıktı; ayrıca, şimdiye kadar Osmanlı Devletinde böyle bir sahne görülmemişti. Bir kadının kellesi istenmemişti. Ve "Türk hukuk sisteminde kadınlar idam edilmiyordu." (Üç Haseki Sultan, 66. s.)
Reklam
Korsanlıkta ilerlemiş olan Venediklilerin La komutanı, Emmo adlı vicdansız bir amiraldi. Türk kadırgasının servet yüklü olduğu haberini almış bulunan Emmo, Kefalonya Adası yakınlarında buna el koydu. Venedikliler daha kalabalıktı, saldırdılar, 250 levent silahlı vaziyette, tetikte bekliyordu, ama bunlar son ferdine kadar kırıldı. Kadırgada Ramazan Paşa'nın eşi, henüz süt emen çocuğu, 400 köle, 40 cariye bulunuyordu ve Paşanın 800 bin altınlık serveti de kadırgada idi. (Üç Haseki Sultan)
Niçin fakir devletlerin kapısını kimse çalmıyor veya Osmanli Devleti niçin başka devletlere rüşvet vermiyor? Avrupa'nın ve bilhassa Venedik'in Haseki Sultan'dan beklentileri büyüktür, bunun elde edilmesi uğruna cömert olmaları lâzım.
Bir gecelik hükmü varmış erişilmez güzelliğin, süsün, gösterişin ve onlara bel bağlayan kadınların. Ertesi güne hiçbir önemi kalmayan güzel cariyeler, daha sonra birer saray adamıyla evlendirildiler. (Üç Haseki Sultan, 39.s.)
Marmara'da kuşlar uçar kanatsız Gönül süvarisi olur mu atsız Läle bahçeleri Leyla kokunca Çeşmelerden âb-ı hayat akınca Yiğitler çıkacak binbir köşeden Ordular kalkacak Bayrampaşa'dan Haseki'ye ebabiller konacak Avareler bunu rüya sanacak Bir defa dinleyin ağalar, beyler Bu şehrin surları size ne söyler: Gül kokulu bir imandır İstanbul En vefalı imtihandır İstanbul
Reklam
İster Şehzade ister Padişah haremi olsun, birçok genç ve güzel kız barınır oralarda. Kimi geldiği gibi kalır adını sanını duyuramaz bir adım ötesine, kimi de başladığı gün haykırır yarınların ötelerine. Bir Hürrem Sultan geldi geçti, sesi hâlâ çınlar İstanbul'un kalbinin birkaç köşesinde; Haseki semtinde adı ve eserleri, Süleymaniye'de türbesi var. Nurbanu Sultan bazı hususlarda aratmadı Hürrem'i, onu da bir miktar seyredeceğiz Safiye Sultan'ın üzerine düşen gölgesinde.
Mazhar Osman’ın şunları söylediği kaydedilmiştir: “Haseki zindanına tayin olundum. O ufak yerde 250 hasta vardı. Feci bir halde. Almanya’dan bir doktor gelmiş, ne zincire vuruyor, ne de bağlatıyor, ne de dövdürüyor, bed muamele ettirmiyor diyorlar. Bir ilaç şırınga yapıyor (Hyosin) derhal sakinleştiriyor
Ve aşçıbaşı bütün cesaretini toplayıp, karşısındaki kadının gözlerinin ta içine baktı. Haseki Sultan afallamış, yüzündeki gerginlik gevşeyip yerini belli belirsiz bir şaşkınlığa bırakmıştı. Sıradan bir bakış değildi çünkü bu. Anlamını yeryüzündeki çok az insanın çözebileceği bambaşka gizemli bir lisandı. Hareme bir cariye olarak giren ve ne kadar yükselirse yükselsin oğlu tahta çıkıp kendisi valide sultan olana kadar da cariye olarak kalmaya mahkum olan her kadın gibi Haseki Sultan da gayet aşinaydı bu bakışlara. Biliyordu ki ancak ve ancak bir hanedan üyesi, bir cariyenin gözlerine böyle ince bir aşağılama ile bakabilirdi.
240 syf.
3/10 puan verdi
·
34 günde okudu
Kitabın konusu güzel ama ele alış biçimini beğenmedim. Bir yazar bu kadar yanlı davranmamalı diye düşünüyorum. Din ve psikolojiyi ele alırken hep belirli kalıplar ve yargılara yer vermiş. Bu yüzden okunmasını çok tavsiye etmem.
Huzur-u Kalp
Huzur-u KalpJoshua Loth Liebman · Dorlion Yayınevi · 20212 okunma
Reklam
Yavuz Sultan Selim'den sonra tahta geçen Kanuni Sultan Süleyman devrinde Osmanlı ülkesinin tamamında başlatılan imar faaliyetlerinden Kudüs de nasibine düşeni aldı. Eski şehri çevreleyen surların yenilenmesi, kalenin onarılarak güvenliğin artırılması, Kubbetü's-sahre ve Aksa Camii başta olmak üzere birçok dini yapının tamir edilmesi, şehrin içilebilir su kaynaklarının yenilenerek çeşmeler yapılması gibi faaliyetler Müslümanlarla birlikte Hıristiyan ve Yahudi nüfusunda da artışa sebep oldu. Yine Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi Haseki Hürrem Sultan tarafından 1552 senesinde fakir halkın ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik inşa edilen Haseki İmareti, Kudüs'ün yaşanabilir bir kent olmasında önemli bir rol oynadı
mimar sinan
Sinan'ın İstanbul'da yaptığı ilk eser Kanuni Sultan Süleyman'ın başhasekisi Hürrem Sultan için yaptığı Haseki Külliyesidir. 16. yüzyılın ilk yarısının bütün özelliklerini taşıyan bu külliyede dikkat çekici bir nokta, câmiinin külliyeden ayrı olmasıdır. Medrese, sibyan mektebi, çeşme, imaret ve darü'ş-şifadan meydana gelen öteki yapılar bir yanda yer alır. Cami de bunlardan ayrı olarak yolun sol yanındadır.
mimar sinan
Haseki olarak Kanuni Sultan Süleyman'ın Korfu, Pulya (1537) ve Kara Boğdan (Moldavya-1538) seferlerine katıldı. Kara Boğdan seferinde, 13 gün içerisinde bir köprü kurarak padişahın takdirini kazandı.
Aşçı Dede hatıralarında geçen bir hadisede şeyhlerin dinî ve mistik yollarla saray ve toplum üzerinde etkinliklerini XIX. yüzyılda da sürdürdüklerini göstermektedir. Söz konusu olaya göre: Padişahın kadınlarından birisine olan alakası sona ermiş, kadın kendisini tekrar sevdirmek için hocalara vb. yerlere gitmiş ancak bir fayda görmemiştir. O zamanlar Şeyh Hüseyin Efendi de İstanbul’a yeni gelmiştir. Haseki şeyhten himmet istemiş Şeyh, “Bizimki ancak bir nazardır. Haydi git! Sarayda Zât-ı Şâhâne şimdi sizi arıyor!” demiş ve dediği gibi de olmuştur. Kadın ertesi gün hemen Erzurumlu Hüseyin Efendi’ye Ayasofya’daki bir konağı alıp hediye etmiştir.
Sayfa 51
461 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.