Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zihnimde sadece sualler var. Günler geçip giderken biriken tek şey bu sualler zannedersem ve belki biraz da şu solgun sahifeler. Peki, peki ya mesafeler ve onların rakamlarla doldurduğu yollar ve ona tekabül eden onca zaman, onlar da birikiyor mu Yurdanur? Bir adları var mı? Aramızdaki koca boşluğun bir adı var mı mesela? Mesafe ya da hasret değil, demek istediğim. Bir haftayı ya da birkaç bin kilometreyi katettikten sonrasından bahsediyorum; sımsıkı sarıldığımızda bile aramızda kalan, ikimizi bir ve aynı zamanda ayrı kılan o tuhaf boşluğun bir adı var mı? Ya da akşamüstü üstümüze serpilen bir kaç tutam hüznün ve tebessümün hükmü var mı bu hoyrat çölün ortasında? Ya da sadece ben... Ben var mıyım Yurdanur? Bana öyle geliyor ki ben, tayyareci yüzbaşı ya da yetmiş dört olan ben, güneşin kumda bıraktığı çelimsiz bir lekeden ibaretim.
Sayfa 325 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Biricik Sevgilinin (sav) hırkalarını düşündün mü hiç?
Biricik Sevgilinin (sav) hırkalarını düşündün mü hiç?" Kuşçu "Hırka" der demez, Regaib Kandili arifesinde gördüğüm rüyaya kaymıştı aklım. Minberde ve mihrabda vaizi ve imamı açık şekilde görememiştim. Her ikisinde de gördüğüm abaydı aslında. Keza gördüğüm o abayı Efendimizin (sav) meşhur abasına benzetmiştim. "Ey Ehl-i Beyt!
Reklam
Hasret, zerreden tahtakilere herkesi Kesin hükmü altına alır.
Sayfa 192
Bir adları var mı? Aramızdaki koca boşluğun bir adı var mı mesela? Mesafe ya da hasret değil, demek istediğim. Bir haftayı ya da o birkaç bin kilometreyi katettikten sonrasından bahsediyorum; sımsıkı sarıldığımızda bile aramızda kalan, ikimizi bir ve aynı zamanda ayrı kılan o tuhaf boşluğun bir adı var mı? Ya da akşamüstü üstümüze serpilen birkaç tutam hüznün ve tebessümün hükmü var mı bu hoyrat çölün ortasında? Ya da sadece ben... Ben var mıyım Yurdanur?
Sayfa 325 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
LYSANDER Aşkım, nasıl da betin benzin atmış öyle... Nasıl da solmuş yüzündeki o güzelim güller... HERMIA Yağmura hasret kaldılar, ondandır. Ama gözlerimdeki fırtına birazdan sağanağa dönecek. LYSANDER Ne acı! Tarihte de, hikayelerde de gerçek aşıkların işi rast gitmiyor. Aşıkların ya kanları uymuyor... HERMIA Ne korkunç! Yüksekteki alçaktakinin hükmü altına alıyor. LYSANDER ...ya da yaşları... HERMIA Allah kahretsin! Çok yaşlı birine genç biri yakışır mı! LYSANDER Ya da çevreleri uymaz... HERMIA Aman Allahım, başkalarının gözlerine göre mi seçecek seven sevdiğini... LYSANDER Tam denk düşse de sevenle sevilen, savaşlar, ölümler ve hastalıklar kuşatır etraflarını... Bir ses gibi belli belirsiz, bir gölge gibi hızlı, bir düş gibi kısa, gece çakıveren bir şimşek gibi aniden yaşanıp bitiverir. İnsan daha aklını başına toplayıp "dikkat et" diyemeden gecenin dişleri ışıltılı olan herşeyi bir anda silip süpürür.
Münire'de bulduğu şey, pırpır atan bir kalp ve açıp, göz alıcı renklerini ortaya çıkarmak için bir damla suya hasret olan bir çiçekti.
Sayfa 12 - KırmızıKedi
Reklam
.. zihnimde sadece sualler var. günler geçip giderken biriken tek şey bu sualler zannedersem ve belki biraz da şu solgun sahifeler. peki, peki ya mesafeler ve onların rakamlarla doldurduğu yollar ve ona tekabül eden onca zaman, onlar da birikiyor mu yurdanur? bir adları var mı? aramızdaki koca boşluğun bir adı var mı mesela? mesafe ya da hasret değil, demek istediğim. bir haftaya ya da o birkaç bin kilometreyi katettikten sonrasından bahsediyorum; sımsıkı sarıldığımızda bile aramızda kalan, ikimizi bir ve aynı zamanda ayrı kılan o tuhaf boşluğun bir adı var mı? ya da akşamüstü üstümüze serpilen birkaç tutam hüznün ve tebessümün hükmü var mı bu hoyrat çölün ortasında? ya da sadece ben... ben var mıyım yurdanur? .
“Zihnimde sadece sualler var. Günler geçip giderken biriken tek şey bu sualler zannedersem ve belki biraz da şu solgun sahifeler. Peki, peki ya mesafeler ve onların rakamlarla doldurduğu yollar ve ona tekabül eden onca zaman, onlar da birikiyor mu Yurdanur? Bir adları var mı? Aramızdaki koca boşluğun bir adı var mı mesela? Mesafe ya da hasret değil, demek istediğim. Bir haftayı ya da o birkaç bin kilometreyi katettikten sonrasından bahsediyorum; sımsıkı sarıldığımızda bile aramızda kalan, ikimizi bir ve aynı zamanda ayrı kılan o tuhaf boşluğun bir adı var mı? Ya da akşamüstü üstümüze serpilen birkaç tutam hüznün ve tebessümün hükmü var mı bu hoyrat çölün ortasında?”
Sayfa 325Kitabı okudu
Hükmü göz kırpmamız kadar ani olan Yaratıcı, bir nefesin ucundaki köpükten farksız hayatı kendisinden aldığında, vadesi dolduğunda yörüngelerin, fezâdan bile derin hasreti ve hüzünden örülmüş bir kefenden ibaret yüküyle karşısına çıkacak bu günahkâra bir Şeb-i Arus bahşedecek midir acaba? Şakaklarında ter, gözlerinde kan, yüreğinde duman! Ve bir menekşe!.. Çektiği bu belalı hicran bir gün bitecek mi?
Rıfat Ilgaz, ilk kez, 1944 yılının Mayıs ayının 24'üncü gününde tutuklandı. Yargılaması tutuklu olarak yapıldı. 6 ay cezaya çarptırıldı. Bu cezanın nedeni Sınıf adlı şiir kitabıydı. Bu şiir kitabına ilişkin "Esbabı Mucibeli Hüküm" yalnız her hukukçuyu değil, her aydını da düşündürecek nitelikte. Yalnız hemen belirtmek gerekir ki,
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.