Hasretle, aşkla,arzuyla çaldıgınız kapı ısrarlarınıza rağmen açılmıyorsa;o kapıda ısrar etmeyiniz.
Ya siz o kapıya layık değilsinizdir, ya da o kapı sizin için hayırlı değildir…
Başka kapı mı yok?
Elbet sizin için uygun ve hayırlarla dolu başka kapılar mevcuttur.
Belki gidebileceginiz en kısa mesafede belki de siz o kapılardan birisine;layık olmayı ögrenecek kadar gerekli bir süre sonra ulaşacaksınız…
İlk çaldıgınız kapının yanından geçerken bir daha denemenizi de tavsiye ederim…
Kim bilir sizin yada o kapının şartları zamanla uyuşur hale gelmiş olabilir…
Fakirin edebiyatı
Sözler çok zengin
Gözlerin zümrüt gibi yeşile yürür
Tenin gecede kalmış dolunaya çıkar
Ellerin yokmu en asil ipeklerden
Dudakların meyva bahçesi
Boynundan akan şelaleler
İşittiğin sesler sana yazılan şarkılar
Baktığın toprak ta açan güller
Yattığın yatakta en serin rüzgarlar çarpar
Sen çok zenginsin
Fakir kederle söylenir
Hasretle böbürlenir
Özlemle dinlenir
Yoklukla karnını doyurur
Gözleri görse senin zümrütlere heveslenir.
Yüreği açıksa meyva bahçelerinde düslenir
Susasa şelaleleri serap zanneder
Fakir kalmış işte herşeyi kendinin zanneder
Düğümlenirken uzun yolların ufukta ucu,
Bugün de gelmedi, hasretle beklenen yolcu.
Müsaade edersen burada keseyim. Belki de yine yetiştiremeyecek ve mektep adresine yollayacağım. Seni çok görmek istiyorum. Bana kendine ait ve seni daha çok, daha yakından duyuracak şeyler gönder.
Hasretle, hararetle dudaklarından öperim.
Sayfa 40Kitabı okuyor
Bu mermi kubbe kubbe ezanlar taşıyordu
Sînesi bin bir pâre ozanlar taşıyordu
Mahyaların geceyi saran kandillerini
Hıçkırıklı ananın dualı ellerini
Refîka oyasında nakış nakış çiçekti
Bu mermi ejderhayı bulup öldürecekti
Bir çocuğun babayı arayan bakışları
Bir kardeşin hasretle büyüyen yokuşları
Bir evin kapısında bir köpeğin acısı
Bahçede kanat çırpan kelebeğin sancısı
Bu mermiydi; şanlı bir bergüzardı
Millete Selama ram olanlar düşer miydi zillete
Bu mermiyle bir ânda nihân kıldı savaşı
Deniz canavarını vurdu Seyit Onbaşı
Sayfa 34Kitabı okudu
