Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Orkun'un Yayın Macerası ve Sonu: Orkun'da hiç aksamayan iki köşe vardı: "Orkun'dan Sesler" ve "Türkiye'nin Köy ve Kasabaları". Bunlardan birincisinde haftanın bazı haberleri çok defa mizahi bir üslupla ele alınıyor ve ayrıca 1944'e ait güldürücü hatıralara yer veriliyordu. Diğerinde çeşitli şehir,
“Ne zaman gelecekle ilgilensek yanılıyoruz”
İlknur Özdemir ile söylesi “Neden yazıyorsunuz?” diye soruyorum. “Bunu yanıtlayamam, nedenini, bilmiyorum” diyor, “Sanırım bir tür zorunluluk hissediyorum, bir hastalık bu. Bana kalırsa normal, mutlu, dengeli insanlar yazar olamazlar. Hayata karışmak yerine neden kendilerini bütün gün bir odaya kapasınlar?” “Geçmiş mi sizi daha çok ilgilendiriyor, gelecek mi?” diye soruyorum. “Şöyle bir şey var” diyor, “Ne zaman gelecekle ilgilensek yanılıyoruz. Son yüz yıldır gelecek konusundaki vizyonları düşünsenize, hangisi gerçekleşti ki? Kimseninki doğru çıkmadı. Aslında gelecek kadar hızla eskiyen ne var? Bir zaman makinesine binseniz, geçmişe mi, geleceğe mi gitmek istersiniz?” “Geçmiş elbette” diyorum. “Ben de” diyor. Geçmiş hakkında daha çok bilmek istediğiniz çok şey vardır, oysa gelecek anlaşılmazdır. Doğmamış yerine ölmüşle karşılaşmayı yeğlerim sanırım.” “Kendinizi kitaba verirseniz, kitabı gerçekten izler ve okunması gerektiği gibi okursanız sizi etkiler. Kuşkusuz. Pek çok kişi kitaba direnir. Kuşkuyla okumaya başlar; sevgiyle okumazsanız, kuşkuyla yaklaşırsanız bitiremezsiniz. Baştan çıkarılmaya hazır olmalısınız ve baştan çıkarılmanıza izin vermelisiniz” diyor. Ne kadar doğru.
Paul Auster
Paul Auster
Reklam
Ben bu hayatta sadece iki tane gerçekten kötü olan şeyi biliyorum: vicdan azabı ve hastalık. İyi olan tek şey de bu kötü şeylerin olmaması.
Hastalık ülkesi hiçbir şeyin tam manasıyla denetimimiz altında olmadığını, her birimizin faniliği içimizde gezdirdiğimizi, bize ilk elden tecrübeyle anlatıyor.
Şayet kişi nefsinde o hastalıkların tedavisi için sabır kuvvetini bulsa, bu defa hastalığını tedavi edecek mütehassis bir doktor bulamaz. Kalp hastalıklarının doktorları âlimlerdir. Ancak kalp hastalıkları onları da kuşatmıştır. Kendisi hasta olan doktorun tedavisine ise pek itibar edilmez. Bu nedenle dert ağır, hastalık müzmin, tedavi de yitiktir...
372 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
"Dedem beni dudaklarımdan öptü, ona ceza ver anne!"
Kardeşini Doğurmak / Büşra Sanay Seslendiren : Seda Türkmen Dinleme Süre: 10 saat 40 dk. Hepinize selamlar, En son dinlediğim kitap Büşra Sanay'ın büyük bir titizlikle kaleme aldığı " Kardeşini Doğurmak" oldu. "Mısır'da ensestin dinsel ve siyasal nedenleri vardı. Dolayısıyla ensest üst sınıfa özgü bir durumdu
Kardeşini Doğurmak
Kardeşini DoğurmakBüşra Sanay · Doğan Kitap · 20185,6bin okunma
Reklam
"Her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; gerçek, tam manasıyla bir hastalık."
Her şeyi mahveden bizim endişelerimiz, sabırsızlığımız.
Bunca mutsuzluk veren şeyler olmasına rağmen hayatından mutsuz olmanın bir hastalık kabul edildiği gezegen burası.
Geçmişin üstümüze aynı bir hastalık gibi yapıştırdığı korkularımız, biz ancak onlara yaklaşıp yok edebilecek cesareti bulursak ortadan kalkacaktır.
Reklam
Erken gelmişti sonbahar; hem erkenciydi hem yağmurlu hem soğuk hem de hastalık ve intiharlardan yana zengin.
320 syf.
·
Puan vermedi
Denk gelmiş bir şekilde elime alıp ilk defa hiç incelemeden başlayıp okuduğum bir kitaptı. Okumaya başladıktan sonra da aslında nasıl bittiğini anlayamamıştım. Sonra da zaten direkt filmini de izlemiştim. Kitapta kanser hastası olan iki gencin aşkı anlatılmakta aslında. Bu bir düşünce kitabı değil duygu kitabı. Aslında bize bir çok şey için şükretmememiz gerektiğini (ki bunların en başında sağlık yer almakta) çok güzel yansıtmakta. Her ne kadar bir çok hastalık hakkında bilgimiz olsada aslında hiçbirini yaşamadan anlayamayız kitap bunu çok da güzel bir şekilde yansıtmış. Üzücü duygusal bir aşk romanı okumak isteyenleri buraya alabiliriz. Sadece üzüleceğinizi düşünmeyin kitabı okurken yüzünüzü gülümsetecek kısımlarda mevcut. Okuyacaklara keyifli okumalar...
Aynı Yıldızın Altında
Aynı Yıldızın AltındaJohn Green · Pegasus Yayınları · 201723,2bin okunma
Tekrar söylüyorum, şüphe ve korku bulaşıcı bir hastalık gibi aramızda dolaşıyordu ve yeryüzünde bunun kadar bulaşıcı başka hiçbir şey yoktur.
Bordo siyah yayınlarıKitabı okuyor
“Hastaydım, kafam yorgun, ruhum umutsuz, gövdem acılar içindeydi. Tanrı’nın hiç değilse manevi enerji ve güçlü bir şefkat içgüdüsüyle donatmış olduğu ben, en acı bir cesaretsizlik çukurunun dibine düşmüştüm ve çok öl­dürücü bir zehirin, soluk alamayan kalbime dolduğunu duyuyordum. Yaylada üç ay geçirdim.. O güzel yöreyi bilirsiniz, insanın ruhu kendi içine döner ve eş­siz bir dinlenmenin tadına varır, her şey dinginlik ve huzur yaratır, orada, Tanrı’nın kusursuz yaratımı önünde, ruhunuz örf ve adetlerin boyunduruğundan kurtulur, toplumu unutur, toplumun el kol bağlayan zincirlerini gevşetir yeni­lenmiş bir gençliğin gücüyle.. Orada her düşünce duaya dönüşür, taze ve özgür doğa ile uyum içinde olmayan her şey bırakır yüreği. Ah, orada yorgun ruhlar huzur bulur, bitkin insan gençlik gücüne yeniden kavuşur. Hastalık günlerimi böyle geçirdim işte... Sonra akşamlar! 'Ayaklarını küller arasına uza­tıp kocaman ocağın önünde oturmak, bacadaki bir çatlaktan sanki beni çağırır­mış gibi ışınlarını gönderen yıldıza bakıp durmak, ya da derin düşlere dalarak ateşe bakmak, alevlerin yükselip, titreyip, kazanı, ateşten dilleriyle yalamak için birbirleriyle sanki yarışmalarını seyretmek ve düşünmek.. İnsan yaşamı da budur, diye: Doğmak, çalışmak, sevmek, büyümek ve yok olmak.”
Acı
..."Tabii, her şey sona erdi. Elveda, Saşa." Ama hepsi de tarifsiz acılar çektiler, o kadar çok acı çektiler ki keder duygusu artık ruhsal bir hastalık haline geldi. Yeteneklerine ve aydınlık hatıralarına rağmen acılarının karşısında da canı gönülden eğildiler...
Sayfa 54 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.