Grev, lokavt, sel baskını, deprem, terör hareketleri ve doğal afetler hukuken mücbir sebep olarak görülür. Hukukun temel kavramları arasında yer alan mücbir sebepler arasında; ölüm, iflas, hastalık ve tutukluluk gibi şahsi durumlar da yer alır.
Osmanlı’dan Tayyip’e Bilim Düşmanlığı
Hikmet Kıvılcımlı, “Osmanlı Tarihinin Maddesi” eserinin Üçüncü Cildinde Osmanlı’da bilimin ne hallere düştüğünü ve buna bağlı olarak Osmanlı Devleti’nin yıkıma nasıl dörtnala gittiğini veciz bir biçimde gözler önüne serer. Biz bu yazıda önce Usta’nın Osmanlı’daki yozlaşmayı somut olarak gösterdiği pasajı, Osmanlıca kısımlarından arındırarak,
Reklam
Lu'lu Kung-hu ve Chao'lu Ch'i-ying aynı anda hastalandılar ve büyük Pien-ch'iao'dan yardım istediler. M.Ö. beşinci yüzyılın ünlü hekimi Pien-ch'iao her ikisini de iyileştirdi ve tekrar iyi olduklarında onlara, muzdarip oldukları hastalığın iç organlara dışarıdan saldıran bir hastalık olduğunu ve bu nedenle bitkisel
RİSALE-İ NURDAN İSTİFADELERİM
Eğer insanın iman ve ubudiyyeti olmazsa, ölüm ve kabri beklemek çok korkunç ve üzücü olur. O korkunç ve üzücü durumu deşen ve hatırlatan; ihtiyarlık, hastalık, musibet ve her tarafta ölümler, o insanın kalbinde manevi bir yaşamasına ve kalbini yakmasına neden olur. Bu manevi cehennemden kaçmak için insan; pek kalın gaflet sersemliğiyle, günahlarla, eğlencelerle ve oyunlarla geçici olarak hissetmez.
Risale-i Nur
Risale-i Nur
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
DİN, KORKU VE EVRİMSEL DÜŞÜNCE
Din, temel olarak korkuya dayanır. Bilinmeyene karşı duyulan korku, ölüm korkusu. Korku her acımasızlığın anasıdır ve o yüzden acımasızlık ve dinin el ele gitmesine şaşılmamalı. Din korkudan doğan bir hastalık ve insanlığın mutsuzluk kaynağıdır. Korku, kin ve düşmanlık duygularını uyandırır. İslamcılardaki kin ve düşmanlık cehennem korkusundandır. İnsanlar bilinmeyenden korktukları için değişimden de kaçınırlar. Bu yüzden Müslümanlar hiçbir bilimsel ve teknolojik başara gösteremezler. Ancak tarihin tek değişmezi, her şeyin değiştiğidir ve bir toplumun bilimsel gücü, yaratıcı gücü, insan soyuna katkısı o toplumda evrimsel düşünceye sahip insanların sayısıyla doğru orantılıdır.
Düşmandan Yardım İstemek
Müslümanların kendi sorunlarının çözümünde düşmanlarından yardım istemeleri, gaflet ve zillet; bilinçli ve kasıtlı bir şekilde yardım istemeleri ise büyük bir ihanettir. Bugüne kadar gerçekleştirdikleri eylemleriyle sömürgeci kafir Batı’nın ve Yahudilerin, İslâm’a ve Müslümanlara apaçık bir düşmanlık içinde oldukları yalanlanamaz bir gerçek
Reklam
769 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.