Hayat kadını Firdevs'in acı dolu yaşanmış hikayesini anlatmış. Cinayetten idama mahkum olan Firdevs hayatını psikolog olan yazara anlatır. Mısır'da geçen bir yaşam öyküsü. Hayatın bütün zorluklarıyla karşılaşır. Çok üzüldüm. Sıfır noktasında kalmış. Ne eksi de ne artı da. Duyguları alınmış bir hale gelir.
Gerçek İnsanlar(Aborjinler) korkmazlar. Mutantlar(diğer insanlar), kendi çoçuklarını tehdit ederler. Onların yasal yaptırımlara ve cezaevlerine gereksinimleri vardır. Hatta hükümet güvenliği bile başka ülkeleri silahla tehdit etmeye dayanır. Kabileye göre, korku, hayvanlar dünyasına ait bir duygudur ve hayatta kalabilme mücadelelerinde önemli bir rol oynar. İnsanlar Tanrısal Birliği tamamlasalar ve evrenin gelişigüzel bir olgu değil, ayrıntıları ile belirlenmiş bir tasarım olduğunu bilseler, hiç korkmazlar. İnsanın inancı ya vardır ya yoktur. İkisi birden olamaz. Yerlilerin inancına göre maddesel nesneler korkuya neden olur. İnsanlar ne kadar çok mala sahipse o kadar çok korkarlar. Ve olasılıkla sadece bu nesneler için yaşarlar.
Ben ne çoçukluğumda ne de ilerleyen yaşlarımda ölümden korktum. Çünkü kendimi ölüme hep yakın hissettim. Onunla içli dışlı yaşadım. O yüzden, insan kendini yakın hissetiği şeyden korkmaz.
Eğer diğer insanlardan iki adım önde gidiyorsanız, onlar bunu kendilerine tehdit olarak algılarlar. Sizi kendi hizalarına çekmek için de ellerinden geleni yaparlar.