Rastgele olaylardan anlam çıkarmaya çalışmanın insanlara has bir özellik olduğunu hatırlattım kendime. İnsanlar bir düzen, bir örüntü arıyordu. Bulutlarda şekiller, ahşap izlerinde yüzler, çay yapraklarında sırlar arıyorlardı.
Sayfa 92Kitabı okuyor
"Öldü diye bir insanın yaptığı kötülükler ortadan kalkmaz." diyordu Betül.
" Ama öldü" diye hatırlattım. " Bundan daha büyük ceza yoktur. Artık nefret etmekten vazgeçseniz ..."
Sayfa 54Kitabı okudu
Ona göre insanların adaleti hiçbir şeydi, Tanrı' nın adaleti ise her şey. Beni mahküm edenin insanların adaleti olduğunu hatırlattım.
Kiss me again, kiss me until i'm sick of it
Göz göze geldik, tehlikeli bir kıvılcım çaktı aramızda. Senden nefret ediyor, diye hatırlattım kendime.
"Beni yine öpsene," dedi. Hem sarhoş hem şapşaldı.
"Bıktırıncaya kadar öp beni."
Sayfa 72 - Jude - CardanKitabı okuyor
O anın benim için bunca önemli, onun için bunca önemsiz olması tuhaf geldi. Ama sonra galaksilerin çarpıştıkları zaman birbirlerinin içinden geçip gittiklerini hatırlattım kendime.
Sayfa 274Kitabı okudu
Savaş başlasın ☆•°
Savaş meydanında herkes yerini aldı, geriye sadece havacılar kaldı. Arkamı döndüğümde hepsinin tedirginlikle meydana baktıklarını gördüm.
"Asıl savaş yerdedir ama zafer göklerde kazanıır!" diye hatırlattım.
"Siz, bu meydanda bir ateş yakabilir, yanan ateşleri söndürebilirsiniz ! Gücünüzün farkına varın !" diye bağırdığımda hızla selam verip hazır ola geçtiler.
Sayfa 160 - Parola YayınlarıKitabı okudu
Ona göre insanların adaleti hiçbir şeydi, Tanrı'nınkiyse her şey. Beni mahkûm edenin insanların adaleti olduğunu hatırlattım. O da bana yine de bunun günahımı temizlemediğini söyledi. Günahın ne anlama geldiğini bilmediğimi söyledim. Bana yalnızca bir suçlu olduğum söylenmişti; suçluydum, bedelini ödüyordum, daha fazlasını isteyemezlerdi.
Sayfa 105
" 'Bir kız arkadaştan, bir sevgiliden çok bir...' Yine kelimeyi bulamadı. Yine hatırlattım.
"Bir anne gibi..."
Buruk bir sesle mırıldandı.
"Bir anne gibi olmalı... Annemiz olmadı ki bilelim başkomserim o duyguyu." Gözlerim doldu, aramızda masa olmasa kalkıp sarılacaktım serseriye, 'Anla Ali, anla artık, bu kız seni çok seviyor' demekle yetindim."
Sayfa 203Kitabı okudu
Ona Tanrı sözünü hatırlattım: 'Öldürmeyeceksin çünkü öç Tanrınındır' dedim.
Sayfa 150Kitabı okudu
Amcama kendisi gibi saygıdeğer bir şeyhin, dini bütün bir adamın karısını dövme alışkanlığında olamayacağını hatırlattım. Yengem, asıl ulemaların karılarını dövdüğü karşılığını verdi. Din kuralları böyle bir cezaya izin veriyordu. Dini bütün bir kadın kocasından yakınmamalıydı. Kadının görevi, kocasına sorgusuz sualsiz itaat etmekti.
