Sait Faik abasıyanık
Sait Faik'i 1940'ta Nurullah Ataç sayesinde tanıdım. Benim gibi Büyükadalı olan Nurullah Beyle, iskeleye inen yolun sağındaki kahvede otururken, Burgaz'a gidip Sait Faik'i görmemizi önerdi. "O da kim?" diye sordum. "Türkiye'nin en iyi hikâye yazarı" dedi. Daha sonraları Sait Faik'i okur okumaz
Sayfa 236Kitabı okudu
Tüm içtenliğim ve ciddiyetimle söyleyeyim, böcek olmayı bile istedim şiddetle. Ama ne yazık ki bunu bile başaramadım. Değerli okuyucularım, yemin ederim ki her şeyi tam anlamıyla algılamak bir hastalıktır. İnsanın günlük yaşamı içinde yalın bir anlama gücü, XIX. Yüzyıl aydınının anlayış gücünün yarısı, hatta dörtte biri bile yeterlidir. Hele bu insanlar yeryüzünün en duyarsız, en fırsatçı kentlerinden biri olan Petersburg’ta yaşamaktan paylarını almışlarsa, daha azı bile yeter. Eh, kentlerin de fırsatçı olanları ve olmayanları vardır.
Sayfa 10
Reklam
Sizin hiç korkmadığınız şeyler ya da hep öyle sandığınız Beslenir kimi zaman de sevgilerle Çok içten bir selamla ve içten bir gülümsemeyle İşte her sabah rastladığımız birinin Durakta, yolda, işyerinde Ya da bir meyhanenin kuytu bir köşesinde Yıllarca süren o dostça ilişkinin Ve hatta bir sevgilinin Yerine Kin dolu gözleriyle bir ölüm yargıcı gibi Biri Kapkara giysilerle, özenti bir zincirle Öyle Dikilmiş sorguya çekiyor sizi Ve sakın sormayın işte: bir hesap yanlışlığı mı, değil mi Vakit yok öğrenmeye.
Itiraf
Ben gerçekten kötü bir insan değilim. Ne aksi bir adamım, ne uysal; ne namuslu, ne alçak, ne de onurlu biriyim. Ne kahramanım, ne de bir korkak. Hiçbir şey olamadım. Şimdi ise köşeme çekildim. Bir yandan akıllı insanların bir baltaya sap olamayacaklarını ve yaşamda başarılı olanların sadece aptallar olduğunu düşünerek avutuyorum kendimi. XIX. Yüzyılın insanı öncelikle iradesiz olmalıdır, hatta buna zorunludur. Becerikli, iradeli bir insan oldukça dar kafalıdır.
Sayfa 8
Başarının ilk şartı iradeli olmaktır
Tarihte şerefli yer almış ve ün kazanmış şahsiyetlerin hepsi bunu irade silahı ile elde etmişlerdir. Bu bir kanundur ve istisnası yoktur. Basit zekâlı, az bilgili, hatta bilgisiz insanlardan başarılı olanlar çok görülür. Fakat, zayıf iradeli insanlardan başarılı olmuş ve yükselmiş tek bir örnek gösterilemez. Çünkü başarılı olmak ve yükselmek sırf gayretin meyvasıdır; gayret ise, iradenin ifadesidir."
Hımmm demek kilden(!) :D Aklınıza ne geldi?
Sümerlerde İnsanın Yaratılışı Deniz/ırmak altındaki kilden (hatta hangi ırmağın kilinden yaratıldığı bile tabletlerde geçiyor) insan şeklini yapıyor ve tanrıça Nammu'ya; "Ben senin dediğin yaratığı meydana getirdim sen de onun üzerine tanrıların görüntüsünü koy" diyor. Böylece insan, tanrı şeklinde yaratılmış oluyor. 70 70 Kramer, The Sumerians, s.1 50-151.
Sayfa 52
Reklam
1.000 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.