Aşk özlemi, Bilgi arayışı Başkalarının hüzünlerini sırtında taşıma eğilimi. (üç temel tutku) Bertrand Russell
CENNET VE İNSAN Yüce Allah buyuruyor: Rabbinizin bağışlamasına ve takvâ sahipleri (günahlardan korunanlar) için hazırlanmış, genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşuşun. (Âl-i İmrân, 133) Bedensel ve duygusal açıdan okyanusların buz gibi soğuk sularındaki yaşam koşullarına göre yaratılan balinalara, göller dar ve sıkıcı geldiği gibi,
Reklam
Bu güzel metaforların şifresini kendi başına çöz; derinlemesine düşün onlar hakkında. Bu yüzden hikayeler üzerinden konuşuyorum. Onlar üzerinden hiç kimse konuşmamıştı. Niçin ben bu küçük hikayeler üzerinden konuşuyorum? -sadece nasıl düşüneceğine dair sana birkaç ipucu vermek için. Bunlar bu hikayeler üzerine yapılan yorumlar değiller; ben bir
“bu kız bunun farkında değil ama içinde Bertrand Russel'ın bahsettiği üç temel tutkuyu taşıyor diye düşündüm: Aşk özlemi, bilgi arayışı ve başkalarının hüzünlerini sırtında taşıma eğilimi.”
Yeryüzünde cennet özlemi, insanlığın tarihi kadar eskidir aslında. Bu yeryüzü cennetlerinin başlıca nimetlerinden biri de, varın yoğun herkes arasında ortaklaşa paylaşılmasıdır. The Land of Cokayne adlı on dördüncü yüzyılda yazılan ve şairi bilinmeyen bir İngiliz şiirinde, şöyle denilir: "Ne kavga var, ne de savaş; sonsuz bir yaşam aldı
Havva özlemi
Sanki, dedi, bak tam şuramda, sol yanımda, kalbimin altında bir yer eksik kalıyor. Sonra bu kadarla kalmıyor, o eksiklik bütün ruhuma doluyor. ... Ona has ona mahsus değildi yalnızlık.
Reklam
Bir parçası Havvada kalan Adem, eşinde vaktiyle kendisine ait olanı seviyor, onu özlüyordu aslında. Havva nın sevgisi ve özlemi ise geldiği yere karşıydı
"Her üçü de mevcuttu sende" dedi Azur.
İçinde Bertrand Russell'ın bahsettiği üç temel tutkuyu taşıyor diye düşündü. Aşk özlemi, bilgi arayışı ve başkalarının hüzünlerini sırtında taşıma eğilimi.
"...Adem'in dünyaya düşüşü bir ayrılış,veda ve yalnızlık serüveni idi. Havva'yı bulmasıyla yalnızlığını giderdi bir nebze. Ama koptuğu cennete olan özlemi baki kaldı. Bizler de dünyada bu gurbet duygusunu bir evlattan diğerine naklediyoruz..."
Sayfa 32 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Adem, Havva ve yılanın insanlığımızın farklı yüzlerini temsil ettiğini görebiliriz. Yılanda isyankarlık ve beşeri ilerleme için büyük önem taşıyan her şeyi sorgulamaya yönelik aralıksız ve dayanılmaz bir isteği; Havva' da bilgiye açlığımızı, tecrübe etme arzumuzu ve yasaksız bir yaşama duyduğumuz özlemi görüyoruz. Epey pasif bir figür olan Adem, eylemlerimizin sorumluluğunu alma isteksizliğimizi sergiler. Bu hikaye insan hayatında iyi ile kötünün ayrılmaz biçimde iç içe geçmiş olduğunu gösterir. Muazzam bilgimiz aynı anda hem faydalı olup hem de çok büyük zararlara sebep olabilir.
46 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.