Yeryüzünde cennet özlemi, insanlığın tarihi kadar eskidir aslında. Bu yeryüzü cennetlerinin başlıca nimetlerinden biri de, varın yoğun herkes arasında ortaklaşa paylaşılmasıdır. The Land of Cokayne adlı on dördüncü yüzyılda yazılan ve şairi bilinmeyen bir İngiliz şiirinde, şöyle denilir: "Ne kavga var, ne de savaş; sonsuz bir yaşam aldı
Kamurân Şipal çiçeklerin, eski bayramların ve aşkların dünyasından bir eski zaman masalı anlatıyor Dua Çiçeği'nde.
Kırık bir aşk hikayesi olan, çocukluğun yoğurduğu geçmişi merkezine alan bir roman. Aynı zamanda geçmişin naifliğini ve özlemi dile getiriyor.
Kahramanımızın adı bilinmiyor, çocukluğundan beri hayatında onu yoğuran bir nevi şekillendiren kadınlarla olan ilişkileri anlatılıyor daha doğrusu kadınlar ve kızların dünyasında hayatı keşfeden bir delikanlı. Bu kadınlar annesi, çocukluğunda çok sevdiği ama evlenmesiyle ayrılmak zorunda kaldığı Havva ablası, teyzesinin kızı, arkadaşının kızı Betül, ilk aşkı Fadime, arkadaşı Fadime’nin kızı Seher.
Kitabın sayesinde bir bitkiyle de tanışmış oldum: Dua çiçeği.
Bitki ismini yaşadığı fiziksel değişimden alır. Güneşin batması ve gecenin gelmesiyle beraber çiçek, dua eden bir kişinin ellerini andıran bir görünüme bürünür. Kalemle çizilmiş gibi yapraklarıyla adeta bir sanat eserine benzeyen dua çiçeği yaşam alanlarına ferahlık katar.
Kısacık olmasına rağmen dolu dolu bir kitap.
Kahramanın içsel ve geçmişe yolculukları ara ara yordu. Fakat genel olarak konusunu, yalın, saf anlatımını sevdim.
Kitabın bir yerinde kahramanımız dileğinden bahsederken, şöyle bitirir:
“ Bu kadarcık!”
Benden de bu kadarcık olsun, umarım ilginizi çeker ve kitabı okursunuz.
Dua ÇiçeğiKamuran Şipal · Yapı Kredi Yayınları · 201866 okunma
İnsan bir konuda ne kadar az bilgili olursa o kadar duygusal ve öfkeli olur.
Ritüeller önemlidir küçümsemeyin.
Hiçbir şey putlaştırılmamalı , yoksa dogmaya dönüşür.
İnsan hangi noktada suça ortak olurdu ? Aktif bir şekilde rol aldığında mı yoksa pasifte bilmezden geldiğinde mi ?
Herkesle iyi geçinmedim , herkesle iyi geçinmek için hava gibi olmak lazım renksiz vücutsuz edilgen...Ve bazen edilgen kalmak , hata işlemekten daha vahimdi...
3 temel tutkunun arasında sıkışmak: aşk özlemi, bilgi arayışı ve başkalarının hüzünlerini sırtında taşıma eğilimi!
Üsküdarlı ~ Öznur Nizam Piantoni
Kader, hayatın bize sunduğu sürprizlerin anahtarıdır. Bazen bizi ummadığımız yerlere götürür ama sonunda hep bir nedeni vardır. Hayatımızın dokusunu örer ve biz onun rengârenk desenlerinde yol alırız.
Gül'ün hikâyesi, 1896 yılında Adapazarı'nın Süleymanbey köyünde erkek olması umuduyla kapıda dört gözle
Bir parçası Havvada kalan Adem, eşinde vaktiyle kendisine ait olanı seviyor, onu özlüyordu aslında. Havva nın sevgisi ve özlemi ise geldiği yere karşıydı