Özen gösterilerek yetiştirilen çiçekler ve yemişler vardır. Sonra köşede bucakta, çayırların, çitlerin arasında kendi kendilerine yetişmiş çiçeklerle yemişler de vardır. İnsan, o özen gösterilen örneklere elbette hayran olur. Ama doğanın bağış ve özeniyle kıyıda yetişeni de yakından incelersek, ne derin güzellikler buluruz. Kimi zaman, bir çayır ucunda öyle bir yemişe rastlarsınız ki, hayran olmamak elde olmaz. O denli çekici ve tatlıdır. İşte, Müjgan Hanım'ı hiç tanımadan, dün gece salondaki davranışlarıyla birden görünce, bana öyle geldi. Onu önce, hiç dikkat çekmeyen ama sonra bulunacak pek derin güzelliğe, pek olağandışı tada sahip bir çiçeğe, bir yemişe... Örneğin... Örneğin... Ben pek severim... Bir "böğürtlene" benzettim. Benim bu ilgim, genellikle akılcı, beğenilen örneklerden çok, özel bir beğeniye sahip olduğumu gösterir.
Tutuklandığım gün, beni önce çoğu Arap bir sürü tutuklunun bulunduğu bir odaya kapattılar. Araplar beni görünce güldü. Sonra ne yaptığımı sordular. Bir Arap'ı öldürdüm dedim.
Bilgi aktarılabilir, fakat bilgelik, asla. Kişi onu bulabilir, onu yaşayabilir, ondan güç kazanır, onunla inanılmaz şeyler yapabilir ama onu ders gibi öğretip başkasına aktaramaz.
Kızı ölürken Zeus ona merhamet gösterdi. Onu işte oradaki çam ağacına dönüştürdü. Thalia'nın ruhudur vadinin sınırlarını koruyan. Bu nedenle o tepeye Melez Tepesi denir."