Ölümden sonra hiçbir şey yok! Hiçbir şey! Hiçbir şey!" diye bağırdı "Sadece karanlık ve boşluk. Düşünce yok. Hisler yok. Sadece unutuş var. Ölümün öte yakasında seni bekleyen sadece bu.
Ah, ölüm sana da bir gün gelecek. Tüm yaptıklarıma rağmen gelecek, soğuk ve nemli bir gecede nehir kenarını örten sis gibi sana doğru yavaşça sokulacak.
Ah, ölüm sana da bir gün gelecek. Tüm yaptıklarıma rağmen gelecek, soğuk ve nemli bir gecede nehir kenarını örten sis gibi sana doğru yavaşça sokulacak.
"Bunun gibi eski oyunlara gelmem! Uzun yaşadım,evet,bundan zarar göremeyecek kadar uzun! Ustan ,Yaşlı Kemik,bir zamanlar bunu denedi ama onun için iyi olmadı! Hemde hiç iyi olmadı."
...rastgele birkaç sayfa seçip okumaya başladım. Tabi ki el yazısını tanıdım, ancak yazılanlardan kısa bir örnek okuyan kişi, ilk okuduğunda bunu Hayalet'in yazmış olduğunu tahmin edemezdi. Konuşurken sesi aynı eyalet insanlarınınkine benzer, hissiz ve babamın deyişiyle 'havalı ve zarif ' olmayan bir sestir. Yazarken ise çok farklı. Sanki okuduğu bütün o kitaplar sesini değiştirmiş gibi; oysa ben daha çok konuştuğum gibi yazarım. Yazdığım notları babam okuyacak olsa benimle gurur duyardı ve hala onun oğlu olduğumu anlardı.