Biz yabancı kültür etkilerine açık olmamızın, kültür emperyalizmine uğramamızın başında dil inkilâbını görüyoruz. Arılaşması amacıyla târihî birikimleri olan sözcükler dilimizden atılmış, para ödenerek yenileri türetilmiş sözde; en azından Fuzûlî şiiri okunmaz hâle getirilmiş. Şimdilerde «niye İslâm olduk» diye feryâd eden aydınlarımız kültür kopukluğunun bahtsız uşaklarıdır. Batı’da doğan kültür akımlarına edebiyâtımızın kapılarını sonuna kadar açıyor, daha korkuncu bunu kırmak isteyen san’atçılarımıza gericilikle kara çalıyoruz.
Ama ithâl edilen bir medeniyetti bu, ağır ve kaçınılmaz bir olgunlaşmanın meyvesi değil. Böyle olduğu için, Avrupa’nın fazîletlerinden çok rezâletlerini aldık…