İnsanın içi ne kalabalık;duygular,suçlar,korkular,hayaller,arayışlar,ihanetler,yaşanmışlar,yaşanacaklar ve daha bir sürü şey...İnsan ruhunun gizbelerinde saklı;içindeki şehirlerde,çöplüklerde ve köprü altlarında,içinin dağlarında,denizlerinde ve ormanlarında saklı...Derinine daldıkça büyüyüp alem olan insanın içi, sonsuzluğun milyarlarca
Izdırap veren yürekle kabus dolu emellerle
Nâr-ı bahçeye ve vuslatı kılan yâra elveda
Gizli ah çekmelerle, elem yüklü yaban ellerle
Zevk-i sefasını süremediğim bahara elveda
Kararır gökler zifiri hiçbir yer görünmüyor
Müphemli bir kuvvet beni kendine doğru çekiyor
Madem ki ayrılacaktın niçin tutuşturdun diyor
Bastığım bu aziz topraklara, taşlara elveda
Gözyaşlarım hep sel oldu, yolu açmıyor geçeyim
Tez geldi yaman ayrılık ben nerelere gideyim
Bu firak acısı yaktı ateş, yanıp da tüteyim
Her daim yeşeren kötü ihtiraslara elveda
Muzlim bastı alemi bütün hayaller bir bir söndü
Yüreğim kan ağlıyor özgür ruhum Mecnuna döndü
Demek geldi hicran vakti ve bana da yol göründü
Bu gamsız yollara, dertsiz yolculuklara elveda
Limana gelen her gemi gibi,
Her insan sonunda terk eder bu âlemi.
Gerçek hedefine doğru yol alır.
Liman bir mola yeri, binsin ve insin yolcular.
Hayaller, umutlar, ameller rüzgâr olsun
Ve varacağı yere ulaştırsın gemiyi.