Ölüm ayarttı beni. Ölmek her zaman çok kolay gelmişti bana. Ölümü tasavvur etme tarzım, aşka dair hayallerimden pek farklı değildi; ölümde bir bitkinlik, tatlı bir hezimet görüyordum. O günden beri, ömrüm boyunca, bu iki saplantı sırayla zihnimi meşgul etmeyi sürdürdü; biri beni diğerinden kurtarıyordu ve hiçbir akıl yürütme beni ikisinden birden kurtaramıyordu.