Yaşanmışlık kokan şeyleri seviyorum. Mesela gramofonları... Kurşun kalemle, kasetleri başa sararak geçse de çocukluğum... Siyah-beyaz, sepya veya renkli ama hafif soluk ve grenli olmalı anılar. Klasik arabamla zamanda yolculuk edercesine çıkmalıyım yollara. Ve penceremde papatyalar olmalı mutlaka. İşlemeli raflarım buram buram kitap kokmalı. Soft renkler süslemeli her yeri. Hayaller kadar renkli, gerçekler kadar mat olmalı renkler. Hayat gibi... Recep KAYABAŞI
"Yarın yaparız." Kesin gibi kurulsa da meğer ne belirsiz bir cümleymiş. Planlar, hayaller acizliğimizin farkında olmadan sadece umut etmekmiş, ötesi değilmiş. Bir an sonra ne olacağımız, neleri kaybedeceğimiz, nasıl bir ruh haline bürüneceğimiz belli değilmiş. Hayat sonsuz gibi davranmanın ne büyük bir yanılgı olduğunu anlamak için meğer iki dakikalık bir sarsıntı yetermiş. Hayattan şikayet etmek, isyan etmek meğer ne büyük bir şımarıklıkmış. Hayat şikayet etmeye değecek kadar uzun olmayabilirmiş ve insan bunu sadece ölüme bu kadar yaklaşınca anlarmış.
Reklam
Dün baştan başla demiştim ama baştan başlamak bazen yorucudur biliyorum. Kalbin incindikten sonra tekrar sevmek, hayal kırıklığından sonra tekrar hayal kurmak, düştükten sonra kalkıp devam etmek güç gerektirir. Ama içinde bir doz cesaret ve isteklilik bulduğunda durma lütfen. Bazen yorgunluk vursa da,korku ortaya çıksa da, Şüphe yüksek sesle konuşmaya çalışsa da... Durma! tanımlanamayacak kadar güzel. Çünkü hayat birkaç kötü deneyimle Hemen bunu yapmanı söylemiyorum.. Yürek bazen de mola ister. Dinlenmek bırakmak değildir. Bazen hayatına devam etmeden önce kendini toplaman gerekir. Peki ama bu sonsuz baştan başlama fırsatı olmasaydı hayatımız nasıl olurdu? Yeni günler, yeni aşklar, yeni hayaller, yeni yollar olmadan? Baştan başlamak kolay değildir ama gereklidir. Hayat bizi yere serdiğinde kaldıran ve mutlu olmaktan daha azını kabul etmeyen, en azından olmaya çalışanların sonsuz umut inadıdır. Baştan başlamak zordur ama pes etmek ölümcüldür. Denemekten yorulsan bile, lütfen yeniden başla.🍀
Asu Mansur
Asu Mansur
Gün geliyor ; hiç tahmin etmediğin şeyler oluyor, hiç ummadığın hayaller gerçekleşiyor, asla geçmeyecek sandığın hüzünler geçiyor.. Zaman çok tuhaf bir kavram, yalnızca mevsimler değişmiyor, sadece meyveler olgunlaşmıyor ya da bir tek vakit geçmiyor.. Zamanla duygular da değişiyor, insan da olgunlaşıyor, acılar geçiyor.. Zaman bana çok şey öğretti ! Fakat en güzeli sabretmekti.. Çünkü yalnızca bu şekilde biraz geriye çekilip herşeye etraflıca bakabiliyor insan. Çünkü öfkeyle , kırgınlıkla , ya da kızgınlıkla kör oluyorsun. Sadece sakin bir ruhla düşünerek doğruları görebiliyorsun. Aradan yeterince zaman geçtikten sonra çok daha iyi anlıyorsun herşeyi. Bazı savaşları boşuna vermişsin, bazı durumlara boşuna katlanmışsın ve bazı insanları iyiki kaybetmişsin...yani üstesinden gelemiyorsanız zamana bırakın efendim halleder... Zeynepsuna
Arkadaşlar bu ileti altında 3 arkadaşımın iletisini paylaşacağım .....
- Arkadaşlar, alıntılarımızı kitaplardan alıyoruz ama iletiler kendi iç dünyamızı ruhumuzu kalbimizi yansıtıyorlar...Umarım onları dinler anlarsınız.
Hanife Çıta
Hanife Çıta
21-2-2024 iletisi-1) https://1000kitap.com/Talihli - “Aldığın yara ışığın sana akacağı yerdir."......devamı için link: #234035692 21-2-2024 iletisi-2)
Ahsenn
Ahsenn
- Sessizleşir
Sen de bu durumu yaşıyor musun ?
Eğer sizde günlük rutin işlerinizi yapmakta, sosyalleşmekte zorlanıyorsanız içinizde yıllardır yorulmuş bir mükemmeliyetçiyle yaşıyorsunuz demektir. Tükenmişlik sendromu kavramı bir kaç sene önce Meryem Üzerli ile hayatımıza girdi. Yorulma hakkımız yokmuş gibi yaşıyoruz. Her şey en iyi şekilde ve sorunsuz olsun isteyen bir yapımız var. Çünkü
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.