Belki de AZ hayat ve ölüm kadardır "
Ey şekvâcı hasta!
... Senin hakkın şekvâ değil, şükürdür, sabırdır. Çünkü senin vücudun ve âzâ ve cihazatın, senin mülkün değildir. Sen onları yapmamışsın, başka tezgâhlardan satın almamışsın. Demek başkasının mülküdür. Onların mâliki, mülkünde istediği gibi tasarruf eder. (Lem'alar, Yirmi Beşinci Lem'a, Dördüncü Devâ)
Reklam
“Yaşayan şey ölümü bilir, ölü olan ise asla ölemez çünkü ruhun halkasında yaşam hiçtir, ölüm hiçtir. Her şey ebediyen yaşar, yalnızca bazen uyur ve unutulurlar.”
Rivâyete göre, Rasûlullah (sav)’ın ölümü sırasında yanında bir tas su bulunuyordu. Rasûlullah (sav) elini bu suya sokup çıkarıyor, sonra da bununla yüzünü meshedip ıslatıyordu. Bu sırada da şöyle duâ ediyordu: “Allah’ım! Ölümün şiddetini üzerimden hafiflet.”
Eğer insanın herhangi bir organı yaralanır veya bir yanık meydana gelirse, bunların acısı elbette ruha intikal eder, beyne sirayet eder. Bu acının beyne ya da ruha sirayeti oranında da vücut ızdırap çeker ve rahatsızlık duyar.
Paragraf komple müthiş ❥
Sadettin Ökten
Sadettin Ökten
: Türkiye kendi İslamî kimliğinden vazgeçse tehdide maruz kalmayacak. Türkiye'de ekseriyet dini, modernitenin çizdiği sınırlar içinde anlar; halbuki din, medeniyetin kurucu unsurudur. Bir medeniyeti ya bir din kurar ya da din gibi algılanan bir felsefi doktrin kurar. Burada iman edilen bir felsefi doktrini kastediyorum. Modernite de bir tür dindir. bir medeniyet doktrinidir. İçerisinde Hıristiyanlığa da, Islama da ancak onun çizdiği sınırlar dahilinde kalmak şartıyla yer vardır. Türkiye'de bu sınırlara uymayan bir İslam tasavvuru var. Dolayısıyla buradan bir çatışma doğuyor. Modernite, hayatı doğum ve ölüm arasında sınırlandırıyor. Buradan hız ve haz çıkıyor. Müslümansa ebedi hayatı hayata katıyor, hatta öncesini, kalubelayı dahi katiyor. Erzurumlu İbrahim Hakkı, "Dünyaya geldim gitmeye," diyor. Modernite için gitmek, bitmek demek ve gitmenin ötesi bir muammayken Müslüman için öyle değil. "Hayat-ı cavidanı bir şeyh-i kâmilden sual ettim/ Ölümden evvel ölmektir deyince intikal ettim" dizeleri, ölünün ihtirassızlığından yola çıkarak insanın yapmak zorunda olduğunu, ancak ihtiras sahibi olmaktan kaçınılması gerektiğini ifade ediyor. Moderniteyse ihtiras üzerine kuruludur. Dayanağı kendi varlığıdır ve o varlık modern insana, "Önce ben, hep ben," dedirtir. Müslüman'ın varlığıysa nefes alırken bile "Hû" der.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.