Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Acıyı küçümsemenizin, hiçbir şeye şaşırmamanızın sebebi ise çok basit: İçte ve dışta her şeyin beyhude oluşu, hayatı, acıyı ve ölümü küçümseme, hayatı derinlemesine anlama gayreti, gerçek mutluluk... bütün bunlar Rus tembellerine özgü bir felsefedir.
Sayfa 40 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 20. Basım (2021)
146 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Merhaba kitap severler; Kişisel gelişim kitabı severler,hayatı erteleyenler,hep bahanelerin altına sığınanlar,hedeflerin üzerine gitmekten korkanlar,yazarımızın önsözde belirttiği gibi hatanın neresinden dönersen kardır. Bekleme,harekete geç... Bazen bir şeylere adım atmak istersin fakat zamanı değildir.Akışa bıraktığında su akar yolunu
Kendinle Yüzleşme
Kendinle YüzleşmeM. Betül Uzun · Perseus Yayınevi · 202129 okunma
Reklam
Münzevi ideali bir yana bırakınca: insanın, hayvan insanın şimdilik bir anlamı yok. Dünyadaki varoluşunun bir hedefi yoktu; " Neden insan ki?" bu cevabı olmayan bir soruydu; insan ve dünya için istek eksikti; her büyük insan kaderinin ardında daha büyük bir "boşuna" nakaratı çınlıyor Du. Zühdü idealin anlamı bu işte: bir
Beyniniz, kim olduğunuzu anlama oyununda işe karışan tek biyolojik oyuncu olmayıp, "büyük sinir sistemi" olarak da ifade edilebilecek endokrin (iç salgı sistemi) ve bağışıklık sistemleriyle iki yönlü ve sabit bir bağ kurmuş durumdadır.
Sayfa 223
Kierkegaard sen nesin böyle ya.. :)
Yine Kierkegaard’a açılan bir sokaktayız : Hangi değer ya da ölçütler benimsenmelidir ki hayat anlam kazansın. Kierkegaard insanların sürekli nasıl yaşamaları gerektiği sorusuyla yüzleştiklerini söylerken Heidegger’le buluşur. Hayata anlam katan, dünyaya meşru bir cevap üreten bir değer insanın tüm diğer seçimlerini de etkileyeceği için hayatın bütününü kuşatacaktır. Kirkegaard hayatın anlamı sorusuna ancak dinin cevap verebileceğini düşünür. İktidar ya da servet peşinde koşmak gibi arzular da anlam arayışına bir kerteye dek cevap verebilir ancak arzular değişebilir ya da kaybolabilir. O halde hayatı sadece bir arzuya bağlı olarak yaşamak onu anlamdan mahrum bırakmak olacaktır. Kierkegaard’ın felsefi takma adı Johannes Climacus’a göre kendimizi kandırmaktan ancak hayatlarımızı seçme yeteneğimiz üzerine inşa etmekle kurtulabiliriz. Hayat ancak onun dışında bir şey tarafından anlama kavuşturulabilir çünkü ancak onun dışında bir şeye hayatımı bağlayabilirim. Ancak Mutlak İyi’ye bağlanmakla sonlu iyiliklerin önemi azalır ve varoluşun sorusuna cevap verebiliriz. Bu mutlak iyi Climacus’a göre Tanrı’nın diğer adıdır ve varoluşumuzun her ânının anlamlandırmak için hayatlarımızı bir bütün olarak Tanrı’yla irtibatlandırmamız gerekir.
Televizyon aptal kutusu beynimizi uyuşturur, beyni tembelliğe alıştırdığından anlama kapasitemizi düşürür, yeni araştırmalara göre de bildiklerimizi bile unutturur. Hegemonyanın emirlerini yayınladığı için, tek tip insan oluşturur. Televizyon hayal kurdurmaz, kitaplar ise tam tersi, hayal gücümüzü çalıştırır. Hayatı gerçekten yaşamak istiyorsanız televizyondan uzak durun, gezin, iletişim kurun ve kitap okuyun. Kitap okurken genelde her iki lop birlikte koordineli bir şekilde çalışmak zorunda kaldığından, okumak beyin loplarının gelişiminde en faydalı faaliyetlerdendir. Sol lopça takip edilen ve kavranan sözel kavramlar, sağ lopça tasvir edilir, şekil, imge ve yeni düşüncelere dönüştürülür, canlandırılır. Halbuki televizyon izleme, sağ lopu genelde pasif durumda bırakmaktadır. Bu yüzden de beyin olumlu bir katkı sağlamaz.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
Çocuk son nefesini verdiğinde kucağına aldı ve gözlerinden yaşlar boşandı. Onun yas ve feryadları yasaklaması, ölüm sonrasındaki tüm üzüntü belirtilerini de yasaklamış olduğu şeklinde anlaşılıyordu. Bu yanlış anlama hâlâ bazı zihinleri meşgul ediyordu. Abdurrahman İbn Avf (r.a.), “Ey Allah’ın Rasûlü! Sen bunu -ağlamasını kasdederek- yasaklamadın mı? Müslümanlar seni ağlarken görürlerse onlar da ağlarlar” dedi. Peygamber (s.a.v) yine ağlamaya devam etti ve konuşabilecek hâle geldiğinde, “Ben bunu yasaklamadım. Bunlar acıma ve merhamet belirtileridir. Merhametli olmayana merhamet olunmaz. Ey İbrahim! Eğer tekrar buluşma va’di olmasa, bu herkesin geçmek zorunda olduğu bir yol olmasa ve son gelenimizin ilk gidene yetişeceğini bilmesek, senin için daha fazla üzülürdük. Yine de senin için çok üzülüyoruz, ey İbrahim! Göz ağlar, kalb hüzünlenir, Allah’ın gücüne gidecek birşey söylemiyoruz”[316] dedi.
160 syf.
9/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu Madonna
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
Bazı insanlar Raif Efendi gibi içlerinde sessizce yaşarlar. Siz de öyle değil misiniz? İçinizde kendi kendinize kurduğunuz şehirler ve ülkeler yok mu? Her şey içinizde olup bitmiyor mu? Siz de bazen duygularınızı dışa yansıttığınız zaman yargılanacağınızdan korkmuyor musunuz? İçinizdeki seslerin desibelinin dışınızdaki seslerden
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021315,4bin okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
Altıncı Koğuş / Anton Çehov
Rusya’ nın küçük bir kasabasında bulunan akıl hastanesinde yatan hasta Ivan Dmitriç ve orada doktor olan Andrev Yefimıç arasında geçen felsefi çatışmayı konu alıyor. Dönemin koşulları ve kasaba halkının yaşayış, olaylara ve akıl hastalarına bakış açılarına ince ince dokunuşlar mevcut. Ivan Dmitriç’in hayatı ve insanları sorgulaması, Dr. Andrey Yefimıç’in ise akıl hastası olan Ivan’ ı anlama çabası.. incecik, bir çırpıda okunacak ve düşündürdükleriyle başarılı bir eser. Kitap sever arkadaşlarıma tavsiyemdir.
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202270,1bin okunma
392 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Tarihi aşk romanlarında kahramanlar sorunlar yaşar ama onlara sorun demek bana ters geliyor daha çok sıkıntı diyebilirim. Bazı romanlar da var ki karakterlerin yaşadıkları gerçekten sorundur ve karakterlerin ne denli acı çektikleri gözler önüne serilir. Ne yazık ki tarihi aşk romanlarında daha çok sıkıntılı olan durum ve karakterler görürüz. Anna Campbell ise sorunlu karakterler ve durumlar yaratan ve yarattığını da büyük bir başarıyla gözler önüne seren bir yazar. Hayatı zaten yeterince berbat olan birinin yanlış anlama yüzünden hayatının daha da kötüye gideceğini düşünürken -ki daha da kötüye gidiyor- aslında aşkı bulursa ne olur? İşte bu roman bu soruya mükemmel bir cevap veriyor. Grace-Matthew asla unutmayacağım çiftlerden biri olarak kalacak.
Mahrem
MahremAnna Campbell · Epsilon Yayınları · 2009168 okunma
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.