Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yaprak Taşdemir

Yaprak Taşdemir
@yyaprakttasdemir
199 okur puanı
Mart 2019 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Ve tek kare bir film
... Geçecektir daha daha Günler Bilmeden kavramak nasıl Zirvesine göz koyduğum dağlara bak Koşup takıldığım çitlere bak
Reklam
Yaprak Taşdemir tekrar paylaştı.
Sabır...
Herşeyin sırrı sabırdır. Açlığa sabredersin adı oruç olur. Acıya sabredersin adı metanet olur. İnsanlara sabredersin adı hoşgörü olur. Dileğe sabredersin adı dua olur. Duygulara sabredersin adı gözyaşı olur. Özleme sabredersin adı hasret olur. Sevgiye sabredersin adı aşk olur.
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Aslolan yolmuş yanılmak içinmiş bütün varışlar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mesela, on yıllık sürgün hayatımda bir kerecik olsun yalnız kalamamanın ne korkunç ne azaplı bir şey olduğunu anlayamazdım. Daima konvoylar halinde çalışmaya gider, iki yüz arkadaşla beraber gecelersin hiçbir zaman bir kerecik olsun yalnız kalamazsın! (syf13) ... Yüzlerce arkadaş arasında bulunduğum halde kendimi ne kadar derin bir yalnızlık içinde hissettiğimi hatırlıyorum. Sonunda bu yalnızlığı da sevmeye başlamıştım ya. Bu ruh yalnızlığı içinde bütün geçmişimi gözden geçiriyor her şeyi en ufak ayrıntısına kadar hatırlıyordum. Geçmişin üzerinde düşünürken kendimi amansız bir titizlikle suçluyor, hatta bu yüzden bazen bana bu yalnızlığı bağışlayan alın yazıma şükran duyuyordum. Çünkü bu olmasaydı ne böyle kendimi yargılayabilir ne de geçmişimi bunca titizlikle inceleyebilirdim. (syf 353)
Ruh ve şahsi gelişim asla belli ölçülere vurulamaz. Hatta eğitimin bile bu durumda ölçü sayılması mümkün değildir. Herkesten önce ben en cahil, en dar çevrede en ince bir ruh gelişimine rastlamıştım. Hapishanede bazen birkaç yıldan beri tanıdığın bir adamı çoğu zaman hayvan yerine koyup küçümsediğin olur. Ama bazen de öyle bir an gelip çatar ki, aynı adamın ruhu gayriihtiyari dışa açılır; işte o zaman içindeki hazineyi, duyarlılığı görür, kalp taşıdığını anlar, kendinin ve başkalarının ıstıraplarına karşı gösterdiği anlayışın farkına varırsınız. Gözleriniz birdenbire açılır; ilk anda bütün bunları görüp duyduğunuza bile inanamazsınız. Bazen de tersi olur: Tahsil, barbarlık ve sinizm ile öylesine bir uyuşur ki, nefretten boğulacak gibi olursunuz; ne kadar iyi kalpli ne kadar saf olursanız olun buna bir özür ya da hafifletici sebep bulamazsınız.
Sayfa 314
Reklam
Yaprak Taşdemir tekrar paylaştı.
Her ne ki arıyorsun aradığın ancak sensin. İyinin de kötünün de fidanı senin içinde büyür. Her meyvenin içi kabuğundan yeğdir. Sen göremiyorsun diye bu alem yok değildir. Alemin varlığını ancak kul olarak anlayabilirsin.
Bir kimseye yararlı olabilmenin tek yolu vardır, o da karşınızdakini dikkatle dinlemek ve onunla kalben ve kafaca beraber olmaktır. Bir başka deyişle, karşınızdakini duyarak dinlemektir.
Sayfa 201
İki sevgili arasındaki ilişki ne kadar sözlü mesajlarla ifade ediliyorsa ilişkinin o derece zayıf olduğu düşünülür. . Kısaca söylenirse zihnin mesajı sözle, gönlün mesajı sözsüz ifade edilir.
Bir bakış, dokunma, vücudun pozisyonu duyguları daha etkili ve dolaysız ifade eder. Omuza konan bir el, dostluk ve arkadaşlık üzerine yazılmış bir söylevden daha etkilidir.
Maaş aldığı için öğreten öğretmen yerine, öğrettiği için maaş alan öğretmen üstün tutulur. Ne var ki gerçekte bu iki insanın davranışları arasında bir fark yoktur; sadece biz davranışları farklı sıra içinde gördüğümüzden, farklı anlamlar veririz. . Kadın durumu farklı algılamakta, "Benim ısrarı la göznülsüz olarak mutfağa girdiği için her şeyi baştan savma yapıyor, ondan dolayı söyleniyorum." demekte ; kocası ise, " Ben isteyerek yardım ediyorum ama dırdırını duymamak içinşimdi mutfağa girmiyorum." demektedir.... davranışlarını reddetmiyorlar; bu davranışlar dizisini öğretmen maaş örneğinde olduğu gibi farklı biçimde yapılandırıyorlar. Karı koca yapılandırma konusunda, bu algılama farkını gideremediği sürece aralarında bir uzlaşmaya varamazlar.
Reklam
Bilinçli iletişim anlamlı yaşama, anlamlı yaşam da sakin ruh halinin gelişmesine yol açar.
Yola çıkınca her sabah, Bulutlara selam ver. Taşlara, kuşlara, Atlara, otlara İnsanlara selam ver. Sonra çıkarıp cebinden aynanı Bir selam da kendine ver Hatırın kalmasın el gün yanında Bu dünyada sen de varsın! Üleştir dostluğunu varlığa, Bir kısmı seni de sarsın. Üstün DÖKMEN
Hapishane köpeği olarak ... nerden çıktığını hatırlamıyorum ama sonraları hapishanede Belka adında başka bir köpek daha türedi. Belka garip bir yaratıktı. Birisi arabasıyla hayvanın üstünden geçtiğinden beli o kadar çukurlaşmıştı ki, koşarken uzaktan Belka'yı birbirine yapışık iki beyaz hayvan sanırdınız. Feleğin sillesini yediğinden olacak her zaman boynu eğik durmaya karar vermiş gibiydi. Bizden birisini görür görmez adam daha birkaç adım ötedeyken hemen '' Ne istersen yap, teslimim." der gibi sırt üstü yatırverirdi. Önünde yuvarlandığı her mahpus da sanki yapılması gereken bir ödevmiş gibi mutlaka hayvanın karnına tekme sallar " Tüh rezil! " diye söylenirdi. Belka gıkını çıkarmaya bile cesaret edemez, ancak canı çok yandıysa, boğuk, acıklı bir sesle ulurdu... Bir kere Belka'yı sevmek istedim; bu onun için o kadar yeni beklenilmedik bir şeydi ki. Hayvancağız önce dört ayağı üzerinde yere çöküverdi, bütün gövdesi ürperdi; sonra çok duygulandığından olacak, iniltiyle ağlama arası sesler çıkarmaya başladı. Acıdığım için onu sık sık seviyordum. Sevgime iniltilerle karşılık verirdi hep. Beni ta uzaktan görünce inlmeye başlar, acıklı sesler çıkarırdı.
Sayfa 301
Hiçbir vicdani ve ahlaki normu olmayan bir insanın bedensel zevklere ne kadar düşkün olabileceğinin canlı örneğiydi.
Sayfa 93
880 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.